23. Hukuk Dairesi 2016/4663 E. , 2017/559 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ... şirketleri yönetim kurulunun 2008 yılında sağlık sektöründen çıkma kararı alması ile ... Polikliniğinin, şirketin hakim ortağı önderliğinde sektör değişikliğine gittiğini, Termal Sağlık Turizmi konusunda başarılı çalışmalar yürütülmesi nedeniyle Kızılcahamam da kısmen tamamlanmış olan ...Termal tesislerinin satın alındığını, 2012 yılında ... ilçesinde yatırım kararı alındığını, mali tablolarının 05.09.2014 tarihinde incelenmesi neticesinde pasiflerinin aktiflerini aşması nedeniyle şirketin borca batık olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin inşaat sektörünün içinde bulunduğu krizden etkilendiğini, şirketin tasarruf tedbirlerine başvurarak, yönetim kuruluna huzur hakkı ödemeyerek, ortaklara kâr payı dağıtmayarak, borç yapılandırmasına giderek, alacaklarını tahsil ederek ve devremülk satışlarını artırarak mevcut olan ekonomik krizden çıkabileceğini, ...vadisi ... tesislerinin bulunduğu yerde yapılacak inşaattan müvekkiline kalacak devremülkler sayesinde kazancının olacağını, ayrıca ... da daha önce tamamlanmış olan binaların olduğu yerde 3. etabın yapılmasının mümkün olduğunu, KDV alacağının tahsil edilmesi halinde de şirketin borca batıklıktan çıkılacağını ileri sürerek, şirketin borca batıklığın tespiti halinde iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, dosya kapsamı ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; iyileştirme projesinde esas olarak şirket faaliyetlerinin devam edeceği kabul edilerek elde edilecek gelir, mevcut devre mülklerin ve daha sonra imalatı tamamlanacak inşaatlardan davacıya düşecek devre mülklerin satışı yoluyla elde edeceği gelir ve bu gelirden de yapmayı düşündüğü yatırımlar esas alınarak borca batıklıktan kurtulabileceği öngörülmüş olup, hedeflenen gelirlerin ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra bile tam anlamıyla gerçekleşmediği, şirketin iyileştirme projesinde gösterdiği inşaatın seviyesinde iyileşme olmadığı, şirketin devremülk satışına rağmen iyileştirme projesinde öngörülen kâr oranının tutturulamadığı anlaşıldığından, bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek rapor ile kayyım heyetinden alınan raporların sonuç kısmında raporda belirtilen yukarıdaki açıklamaların aksine iyileştirme projesinin inandırıcı olduğu yolundaki görüşün yerinde olmadığı, diğer yandan şirket aktiflerinin satışı suretiyle varlığın azaltılması iyileştirme projesi olarak kabul edilemeyeceği gibi, şirketin yapmayı hedeflediği inşaatı yapım işi ile ilgili dava dışı şirketle yapılan sözleşmenin de feshedilmiş olduğu, inşaatın yapımı için gerekli finasmanın nasıl, ne zaman sağlanacağına ilişkin delil de sunulmadığı, kaldı ki 17.12.2005 tarihli bilirkişi kurulundan alınan ek raporundan da, mali borçlarda, ticari borçlarda azalma görüldüğü ancak diğer borçlarda artış meydana geldiği, reel özvarlığın verilen ihtiyati tedbire rağmen artış göstermediği, yine iyileştirme projesinde sermaye artışı yapılarak ve artırılacak sermaye için şirkete yeni ortak alınarak dış kaynak sağlanıp sağlanamayacağına ilişkin bir husus belirtilmediği gibi dava tarihinden sonra geçen süre içinde de sermayenin artırılmadığı, şirkete yeni kaynak girişinin bulunmadığı, şirkete ait taşınmazın iflasın ertelenmesi talebinde bulunulmadan önce üçüncü kişiye düşük bedelle satıldığı, tedbir kararından itibaren şirketin borca batıklık miktarında bir düzelme bulunmadığı aksine artış olduğu, tüm bu olgulardan, borca batık olan şirketin borca batıklıktan kurtulabilmesi için sermayenin artırılarak şirkete yeni kaynak girişinin sağlanması zorunlu olmasına rağmen bu yönde bir iyileştirme tedbiri içermeyen, soyut temennilerden öteye gitmeyen, ne zaman, nasıl finanse edileceği belli olmayan bir takım taahhütleri içeren iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, açıklanan durum karşısında somut verilere dayanmayan ve ihtimaller çerçevesinde iyileşmesi beklenen ve şirketin normal işleyişinin sağlanarak, şirkete ait devremülklerin satışı ve verilen ihtiyati tedbir kararları ile borca batıklıktan çıkarılmasının iflasın ertelenmesi müessesesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle, talebin reddi ile şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.