23. Hukuk Dairesi 2015/7765 E. , 2017/557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin makine ve otomotiv yedek parça sektöründe faaliyet gösterdiğini, kurulduğu günden bu yana sektördeki firmalar için talaşlı imalat hizmetinde bulunduğunu, ekonominin etkisi ile borca batık hale geldiğini sunulan iyileştirme projesi ile borca batıklık durumundan kurtulmasının mümkün olabileceğini ileri sürerek, müvekkili şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, dosya kapsamı ve kısmen benimsenen bilirkişi raporuna göre; rayiç değerler ile düzenlenen özvarlık ve borca batıklık tespit tablosuna göre şirketin özsermayesini yitirdiği, şirketin borçlarının aktifinden fazla olduğu, borçların aktiften 2.090.057,28 TL fazla olduğu, şirketin borca batık olduğu, aktifin borçları karşılama oranının % 68 oranında olduğu, bilirkişi rapor ve ek raporları ile kayyım raporlarında borca batıklık tutarı dikkate alındığında şirketin sadece mevcut projeleri ve sözleşmelerin devamı ile 2-3 yıllık iflas erteleme süresi içinde borca batıklıktan kurtulabileceği, 45 adet çalışanı, aylık 700.000,00 TL işlem hacmi ve 70.000,00 TL kârı bulunan şirketin borca batıklığını iflas erteleme tedbirleri ile iyileştirme ümidi bulunduğu belirtilerek iflas erteleme koşullarının oluştuğu kanaatinin bildirildiği ancak projenin TTK" nın 377. maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kâr ve nakit akışı, gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermediği ve İİK" nın 179. maddesinde aranan ciddî ve inandırıcı özellikleri de haiz olmadığı gerekçesiyle, oyçokluğu ile talebin reddi ile şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki koruma yoludur (İİK"nın m.179).
Somut olayda görüşüne başvurulan bilirkişiler; davacı şirketin halen faal olduğu, 45 çalışanının bulunduğu, devam eden ticari sözleşmelerinin olduğu, belirtilerek iflasın ertelenmesi halinde borca batıklıktan kurtulabileceği rapor edilmiş olmasına rağmen mahkemece bilirkişilerin görüşünün aksine yazılı gerekçelerle talebin reddi ile iflasa karar verilmiştir.
Şirketin mali durumu, işleyişi, nakit akışı, borçtan kurtulma gibi konular mimarlık gerektiren hususlar olup mahkemece de bu konularda bilirkişi görüşüne başvurulmuş, ancak yetersiz gerekçe ile bilirkişilerin görüşünün aksine talep reddedilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, davacı şirketin sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi ve borca batıklıktan kurtulma ihtimali olup olmadığının tespiti için alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; yargılama sürecindeki değişimin de değerlendirildiği açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.