22. Hukuk Dairesi 2013/12946 E. , 2014/14539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2012/481-2012/321
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ve genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin 4. bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan bent uyarınca fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandık hükümlerine göre yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması gerekir. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık,emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar ve faiz başlangıcı da bu tarih olarak esas alınmalıdır.
1475 sayılı Kanun"un 14. maddesine 25.08.1999 gün ve 4447 sayılı Kanun"un 45. maddesi ile 5. bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkanı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş şartı sebebiyle emeklilik hakkını kazanmamış olsa da, işyerinden anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir. Aksi halde işçinin başka bir işyerinde çalışmak için 1475 sayılı Kanun"un14. maddesinin 5. bendi hükmüne dayanması kanuni hakkın kötüye kullanımı niteliğindedir.
Somut olayda, davacı emeklilik sebebiyle işten ayrıldığını ileri sürmüş, mahkemece davacının yaş dışında emeklilik şartlarını sağladığı kabul edilerek kıdem tazminatı alacağının kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dosya içeriğinde davacının, emekliliği hak ettiğine dair davalıya bildirimde bulunduğuna dair belge bulunmadığı gibi, Sosyal Güvenlik Kurumuna emeklilik tahsis talebi ile başvurup başvurmadığı da anlaşılamamaktadır. Şu halde, davacının fesihten önce veya feshi takip eden bir iki gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna emeklilik başvurusunun olup olmadığının belirlenmesi ve çalışma süresi ile prim ödeme gün sayısının resmi kayıtlara göre yeniden saptanıp sonucuna göre kıdem tazminatı talebinin kabulü veya reddi yönünde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla mesai alacağı şahit beyanlarına göre belirlenmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Resmi kurumlarda çalışmaların kayıt ve belgelere dayanması esastır. Buna göre, davalı tarafın çalışma düzenini gösteren kayıt ve belgeler temin edildikten ve bunlar değerlendirildikten sonra, çalışma düzeni ve saatleri tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Ayrıca, fazla mesai alacağı hesaplanırken, davacının aldığı son ücret değil, çalışılan dönemde alınan ücret esas alınmalıdır.
4-Kıdem ve ihbar tazminatlarına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı Kanun"un 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur.
Somut olayda, kıdem tazminatına esas alınacak ücret belirlenirken, resmi kayıtlar dikkate alınması gerekirken, şahit anlatımlarına göre belirlenen yemek ve yol ücreti ilave edilerek hesaplama yapılması da diğer bir bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.