
Esas No: 2018/5316
Karar No: 2018/9537
Karar Tarihi: 17.10.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/5316 Esas 2018/9537 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile 19.07.2015 tarihli 13.500,00-TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 675,00-TL ödeme yaptığını, bakiye kalan kısımlar için senet imzalayarak verdiğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek 19.07.2015 tarihli 13.500,00 TL. bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği bedel olan 675,00-TL’nin yasal faizi ile iadesini ve sözleşme nedeniyle imzaladığı senetlerin iptali ile tarafına iadesini talep etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 19/07/2015 tarih ve..... sözleşme nolu Devremülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, Söz konusu sözleşme sebebiyle davacının davalıya vermiş olduğu 12.825,00-TL bedelli 38 adet senedin geçersizliğiyle, davacının bu senetler sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, Söz konusu sözleşme sebebiyle davacının davalıya vermiş olduğu 675,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 19.07.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle davalıya verdiği senetlerin iptali ve tarafına verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 19.07.2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşulu satışlardan olduğu, cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkını kullandıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu; Satıcı mülkiyetindeki ... İli, ... İlçesi, ...Mevkii, 1. pafta 978 Parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan ‘... İSOS TERMAL SAĞLIK MERKEZİ’ isimli bir tesiste yer alan ve ayrıntıları aşağıda belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli olan bağımsız bölümlerin devre mülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesidir." şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.