Esas No: 2019/2048
Karar No: 2022/497
Karar Tarihi: 08.02.2022
Danıştay 3. Daire 2019/2048 Esas 2022/497 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/2048 E. , 2022/497 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2048
Karar No : 2022/497
TEMYİZ EDENLER :1-(DAVACI) Tasfiye Halinde … Kimya Lojistik Metal İmalat ve Pazarlama Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ: Av. …
2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle tanzim edilen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016 yılının Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemleri için re'sen salınan geçici vergi ile tekerrür nedeniyle artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki saptamalardan düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından Danıştay içtihatları doğrultusunda, düzenlenen belge tutarının % 2'si oranında komisyon geliri hesaplanarak ulaşılan matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezası mahkeme kararı gereğince idarece terkin edildiğinden tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvuruları, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddi ile vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının kaldılmasına ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş, mahsup dönemi geçen geçici vergi için tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle davacı istinaf istemi bu yönden kabul edilerek, Vergi Mahkemesi kararının geçici vergi yönünden davanın reddine ilşkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra geçici vergi kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporlarının varsayıma dayandığı, alım yapılan firmaların bir kısmı hakkında vergi tekniği raporu bulunmadığı halde sahte belge düzenleyicisi olarak kabul edildikleri, ifadesi alınan …'nun sonradan beyanlarını düzelttiği, vergi borçlarının idarenin baskısı altında verilen düzeltme beyannamelerinden kaynaklandığı, iş yerlerinin 60 metre kare olmasının normal olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, geçici vergi ihbarnamede gecikme faizi hesaplamak için zorunlu olarak yer aldığından kaldırılmasına karar verilemeyeceği, tekerrür ile artırılan cezanın sistem tarafından otomatik olarak kesildiği ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca avunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'ÜN DÜŞÜNCESİ:Vergi Dava Dairesi kararının; geçici verginin bir katını aşan vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması, diğer hükümlerine yöneltilen temyiz istemlerinin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Sahte fatura ticaretinden elde ettiği gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle davacı adına 2016 yılının Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemleri için re'sen geçici vergi salındığı ve tekerrür nedeniyle artırılarak üç kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinin 4. fıkrasında; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin % 10'u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edileceği, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edileceği hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının, geçici vergi ve üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
193 sayılı Kanun'un geçici vergiye ilişkin mükerrer 120. maddesinin 4. fıkrasına göre; kesinleşmekle birlikte mahsup dönemi geçmiş olması nedeniyle terkin edilmesi gereken geçici vergi üzerinden ceza tahsil edilmesi zorunlu ise de geçici verginin yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olması ve bu vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiğinden, Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle vergi ziyaı cezasının bir katını aşan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davacı istinaf başvurusunun reddinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacı temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davacı temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katını aşan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5. Davalı idare temyiz isteminin reddine
6. Kararın; geçici vergi ile vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
7. Davacıdan, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 08/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacının sahte fatura düzenlediğinden bahisle yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.