Mahkemesi :İş Mahkemesi

Asıl ve birleşen dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası, ilgililerin davaya dahil edilmeleri sağlanmış ve eldeki delillere göre tekrar davanın kabulüne dair karar verilmiş ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Davalı ...’ın, davalı ... Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti." den yapılan bildirimlerinin iptal edilerek, davacı işyerinden bildirilmesi gerektiğine dair 09.11.2010 tarihli denetmen raporu üzerine, işbu davanın konusu oluşturan ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmakla, esas itibariyle davada aydınlatılması gereken hususun, davalı ...’ın 1998/1-2, 2002/9-2008/5 dönemleri arasındaki hizmetinin hangi işyerinde geçtiğinin tespitine ilişkin olduğudur.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı şirketin inşaatı 1998 tarihinde bitirmesi ve bu tarihten itibaren inşaatta ikamet edildiğinin tespit edildiği, davalı ...’in denetmene vermiş olduğu ifadesinde, 2002-2006 yılları arasında şirketin bürosunda muhasebecilik yaptığı, şirketin bu dönemde faal olarak devam eden işyerinin bulunmadığı, 2006 tarihinden itibaren şirketin asıl muhasebecisi olan davacının yanında çalışmaya başladığı ve tazminatının yanmaması için bildirimlerinin şirketten gösterilmeye devam ettiğine dair beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece dinlenen tanıkların bir kısmının davacı ve davalı işyerlerinden 2005 yılından itibaren bildirimlerinin bulunduğu (daha öncesine ait hizmetlerinin bulunup bulunmadığının denetlenemediği, zira 1998 tarihinden itibaren hem davacı hem de davalı şirkete ait bordroların ikmal edilmediği), bazı tanıkların davalı işyerinde çalıştıklarını belirterek beyanda bulunmasına karşılık, davalı işyerinden bildiriminin bulunmadığı, yine komşu işyeri tanığı olarak dinlenen şahısların ise komşu işyeri tanığı olup olmadığı ile beyanlarında geçen ifadelerin denetlenmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, dava konusu dönemin tamamını içerecek şekilde hem davalı şirket hem de davacıya ait işyeri bordrolarının tamamı ikmal edilmek kaydıyla, ihtilaflı dönemin tümünü aydınlatacak şekilde bildirimi bulunanların beyanlarına başvurulmalı, kanaat edinilemediği takdirde, yine bu işyerlerine komşu olan işyeri ve bordrolu çalışanları (kayıtları getirtilip ihtilaflı dönem karşılaştırması yapılarak) tespit edilip beyanlarına başvurularak, denetmen raporunun yerinde olup olmadığı denetlenerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.