Esas No: 2019/5295
Karar No: 2020/3000
Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/5295 Esas 2020/3000 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Mudanya 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli, 2017/281 esas ve 2018/465 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/10/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli suça sürüklenen çocuk ... hakkında 07/02/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 13/03/2015 tarihli ve 2015/357 soruşturma, 2015/5 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına itiraz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak karar verildiği, kararın şüpheliye ve müdafiine tebliğ edildiği, 24/03/2015 tarihinde infazı için Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 31/03/2015 tarihli ve 2015/231 ÇDS sayılı çağrı yazısının doğrudan mernis adresine tebliğe çıkarıldığı, mernis adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 07/05/2015 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 08/05/2015 tarihinde Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, 21/05/2015 tarihli, 2015/357 soruşturma, 2015/545 esas ve 2015/543 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 191/4-a ve 31/3.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Mudanya 2.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4-Mudanya 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2015/355 esas, 2015/705 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3 ve 62.maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, üç yıl denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 04/09/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın, denetim süresi içerisinde 12/05/2016 tarihinde işlediği “sağlık için tehlikeli madde temin etme” suçundan Mudanya 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2017 tarihli, 2016/511 esas ve 2017/81 sayılı kararı ile, sanığın cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren mahkemelere ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
6-İhbar üzerine, kanun yararına bozma istemine konu Mudanya 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2017/281 esas, 2018/465 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3, 62 ve 50/3.maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 02/11/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
7- Mudanya 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/898 esas ve 2018/262 karar sayılı dosyasının incelenmesinde:
Sanığın 21/01/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığının 13/04/2015 tarihli, 2015/1119 soruşturma, 2015/11 sayılı kararı ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın infazı için Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 26/10/2015 tarihli ve 2015/465 ÇDS sayılı çağrı yazısı tebliğine rağmen müdürlüğe başvurmaması üzerine dosyanın kapatılarak Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, 30/12/2015 tarihli, 2015/1119 soruşturma, 2015/1349 esas ve 2015/1346 sayılı iddianame ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 31/3.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Mudanya 1.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Mudanya 1.Asliye Ceza mahkemesinin 24/02/2016 tarihli, 2016/8 esas ve 2016/240 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,31/3 ve 62 maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl deneme süresine tabi tutulmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edilmesi üzerine, itirazı inceleyen mercii Bursa 3.Ağır Ceza Mahkemesinin, 15/03/2016 tarihli ve 2016/290 değişik iş sayılı kararı ile, itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, mercii kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi üzerine Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 28/09/2017 tarihli, 2016/3503 esas ve 2017/4223 karar sayılı ilamı ile, Bursa 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/290 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine Mudanya 1.Asliye Ceza Mahkemesince 10/04/2018 tarihli, 2017/898 esas ve 2018/262 sayılı karar ile, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8.maddesi uyarınca kamu davasının durmasına ve suça sürüklenen çocuk hakkında denetimli serbestlik kararının infazının devamı için dosyanın Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/03/2015 tarihli ve 2015/357 soruşturma, 2015/5 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve suça sürüklenen çocuk hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, suça sürüklenen çocuğun süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2015/355 esas, 2015/705 sayılı kararının 04/09/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 12/05/2016 tarihinde kasıtlı olarak işlediği suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Kanun"un 191/1, 31/3, 62/1, 50/3 ve 52/2. maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2017/281 esas, 2018/465 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelen dosya ile birleştirilmesi talep edilen ve suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilerek 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2016 tarihli ve 2016/8 esas, 2016/240 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2016 tarihli ve 2016/290 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın kanun yararına bozma talebi sonrası Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 28/09/2017 tarihli ve 2016/3503 esas, 2017/4223 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını müteakip, Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2017/898 esas, 2018/262 sayılı kararı ile durma kararı verilerek suça sürüklenen çocuk hakkında denetimli serbestlik kararının infazının devamı için dosyanın Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği anlaşıldığından, talep hakkında anılan Savcılık tarafından mahallinde birleştirme kararı verilebileceği düşünülerek yapılarak incelemede;
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin yeniden düzenlendiği, aynı maddenin 2. fıkrasında "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir... ", 4. fıkrasında "a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır." ve 7. fıkrasında "Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir." şeklinde yer alan düzenlemelere göre, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, buna karşın somut olayda suça sürüklenen çocuk hakkında Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı kağıdının 17/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuğun tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediği, tek başına bu durumun ise ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, bu kapsamda usulüne uygun yapılan ilk çağrıya uymayan suça sürüklenen çocuk hakkında sonuçları da şerh edilmek sureti ile ikinci kez çağrı kağıdı çıkartılması bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartının gerçekleşeceği ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak hakkında iddianame düzenlenmesi gerektiği, netice olarak suça sürüklenen çocuk hakkında ısrar şartının gerçekleşmediği, esasen kamu davası açılmaması gerekirken iddianame tanzim edilerek cezalandırılmasının talep edildiği, bu sebeple açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2017/281 esas, 2018/465 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; şüpheli hakkında, 07/02/2015 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığınca 13/03/2015 tarihli ve 2015/357 soruşturma, 2015/5 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve suça sürüklenen çocuk hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, suça sürüklenen çocuğun süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmaması üzerine açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2015/355 esas, 2015/705 sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 04/09/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 12/05/2016 tarihinde kasıtlı olarak işlediği “sağlık için tehlikeli madde temin etme” suçundan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2017/281 esas, 2018/465 sayılı kararı ile, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun"un 191/1, 31/3, 62/1, 50/3 ve 52/2. maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenen dosya ile birleştirilmesi talep edilen ve suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilerek 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2016 tarihli ve 2016/8 esas, 2016/240 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/03/2016 tarihli ve 2016/290 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın kanun yararına bozma istemi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 28/09/2017 tarihli ve 2016/3503 esas, 2017/4223 karar sayılı ilâmı ile bozulmasından sonra, Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2018 tarihli ve 2017/898 esas, 2018/262 sayılı kararı ile kamu davasının durmasına ve suça sürüklenen çocuk hakkında denetimli serbestlik kararının infazının devamı için dosyanın Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği anlaşıldığından, talep hakkında anılan Savcılık tarafından mahallinde birleştirme kararı verilebileceği düşünülerek yapılarak incelemede;
1-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesi ve itiraz hakkının beklenilmesi gerektiği, itiraz hakkı tanınmadan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, somut olayda; Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığının kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararının, itiraz yolu kapalı olmak üzere verildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen çağrı kağıdının yükümlüye tebliğ edilmesinin hukukî sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından karar bu yönüyle kanuna aykırı olduğu gibi,
2- 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak
kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” düzenlemesi ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği dikkate alındığında; Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce öncelikle bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise, mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, sanığın mernis adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince çıkarılan tebligatın geçerli sayılamayacağı ve sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından sözedilemeyeceği anlaşıldığından kanun yararına bozma incelemesine konu karar bu nedenle de kanuna aykırı olup, kabule göre de; mahkemece tebligatın geçerli sayılması halinde dahi;
3-28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin yeniden düzenlendiği, aynı maddenin 2. fıkrasında "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir... ", 4. fıkrasında
"a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır." ve 7. fıkrasında "Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir." şeklinde yer alan düzenlemelere göre, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, buna karşın somut olayda suça sürüklenen çocuk hakkında Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı kağıdının 17/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuğun tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığı, tek başına bu durumun ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, bu kapsamda usulüne uygun yapılan ilk çağrıya uymayan suça sürüklenen çocuk hakkında sonuçları da şerh edilmek sureti ile ikinci kez çağrı kağıdı çıkartılması, bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartının gerçekleşeceği ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak hakkında iddianame düzenlenebileceği,
Sonuç olarak, kovuşturma şartı olan ısrar şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Mudanya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2017/281 esas, 2018/465 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 17/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.