Esas No: 2018/2994
Karar No: 2022/426
Karar Tarihi: 08.02.2022
Danıştay 7. Daire 2018/2994 Esas 2022/426 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/2994 E. , 2022/426 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2994
Karar No : 2022/426
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı adına ... Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Tarım Gıda Ürünleri İthalat ve İhracat Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının aleyhlerine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı gümrük çıkış beyannamelerinde gösterilen TAREKS referans numaralarının sahte olup bitki sağlığı sertifikalarının da beyannameler ekinde yer almadığından bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca, eşyanın gümrüklenmiş değeri tutarında karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, davacının ihracı TAREKS uygunluk koduna bağlı olan ürünlerin ihracı esnasında ürünlere ait kendisi adına düzenlenmiş gümrük beyannamelerini gümrük idaresine verdiği ve bu beyannamelerin ... nolu hanesinde TAREKS uygunluk kodunun da yazılı olduğu halde, aslında izahatta bahsi geçen mevzuatın belirlediği şekle uygun olarak alınmış TAREKS uygunluk kodlarının bulunmadığı, dolayısıyla beyannamelerde geçen TAREKS uygunluk kodunun gerçek olmadığı tespit edildiğinden, davacının eyleminin Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin ihlali olarak değerlendirilmesi suretiyle karara bağlanan para cezasında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6455 sayılı "Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 12. maddesi ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesindeki eski hükmün tamamen kaldırıldığı, yeni düzenleme ile; daha önce 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3. maddesinin 13. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ''İhracı, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tâbi olan eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla ihraç eden kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin yarısı kadar idarî para cezası verilir..." hükmünün anılan Kanun metninden çıkartılarak, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde, "Eşyanın ihracı, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrüklenmiş değeri kadar idari para cezası verilir." şeklinde yeniden düzenlendiği, bir kabahate hangi makamlarca yaptırım uygulanacağına dair usul hükümlerinin derhal uygulanacağı, bu bakımdan, daha önceki usul kurallarının yürürlükte bulunduğu zamanlarda işlenmiş kabahatlere de yeni usul hükümlerinin yürürlüğe girdiği 11/04/2013 tarihinden itibaren ister önceden beri Gümrük Kanunu'nda yer alsın ister sonradan Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamından gelmiş olsun gümrük idarelerince yaptırım kararı verileceği, öte yandan, 11/04/2013 tarihinden önce işlenen gümrük kabahatlerinde, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 6455 sayılı Kanun ile eklenen geçici 8. maddesi uyarınca, Türk Ceza Kanunu'nun "lehe olan hükmün uygulanması ilkesinin" nazara alınması ve bu suretle kabahatin işlendiği tarih ile cezanın kesildiği tarihte kanunda aynı fiil için öngörülmüş bulunan ceza tutarları karşılaştırılarak failin lehine olan cezanın uygulanması gerektiği, dosyanın incelenmesinden, davacı adına tescilli gümrük çıkış beyannamelerinde gösterilen TAREKS referans numaralarının sahte olduğu ve bitki sağlığı sertifikalarının da beyannameler ekinde yer almadığından bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca, gümrüklenmiş değeri tutarındaki ceza kararlarının alındığı, olayda, davacının 9 adet gümrük çıkış beyannamesi muhteviyatı eşyanın ihracı uygunluk belgesine tabi olduğu halde bu uygunluk belgeleri alınmış gibi beyan ettiğinin davalı idarece somut bir biçimde tespit edilmiş olduğundan, eyleme uyan para cezasının uygulanması yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemekle birlikte, 11/04/2013 tarihinden önce işlenen gümrük kabahatlerine "lehe olan hükmün uygulanması" ilkesi gereğince ilgili beyannamelerinin tescil edildiği tarih itibarıyla uyuşmazlık konusu kabahat işlenmiş sayılacağından, dava konusu cezalardan ... tarih ve ... sayılı gümrük çıkış beyannamesine ilişkin olarak hesaplanan cezanın ilgili eşyanın gümrüklenmiş değerinin bir katı tutarında değil yarısı tutarında olması gerektiğinden, dava konusu işlemin anılan gümrük çıkış beyannamesine ilişkin olarak eşyanın gümrüklenmiş değerinin yarısını aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile "davanın reddine" dair kararın, 11/04/2013 tarihinden önceki beyannameye isabet eden hüküm fıkrasının kaldırılmasına, dava konusu işlemin anılan kısmının kısmen iptaline, sözü edilen beyannameye ilişkin olup, gümrüklenmiş değerin yarısı tutarında hesaplanan kısmı ile 11/04/2013 tarihinden sonraki beyannamelere isabet eden hüküm fıkrasına yönelik istinaf başvurusunun ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : 4458 sayılı Gümrük Kanununun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca para cezası kararı alınmış ise de, bahsi geçen hükmün değişik halinin, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle, 11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, anılan tarihten önce tescilli ihracat beyannameleri bakımından bu fiilleri cezalandıran bir hüküm Kanunda mevcut olmadığından aksinin kabulünün ise "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine aykırılık oluşturacağından sonucu itibariyle yerinde olan kararın anılan kısmına yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına tescilli ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı gümrük çıkış beyannamelerinde gösterilen TAREKS referans numaralarının sahte olup bitki sağlığı sertifikalarının da beyannameler ekinde yer almadığından bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca, eşyanın gümrüklenmiş değeri tutarında karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 38. maddesinin 1. fıkrasında, kimsenin işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılmasının olanaklı olmadığı, kimseye suçun işlendiği zamanın kanununda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemeyeceği öngörülmüş; aynı maddenin üçüncü fıkrasında da cezanın yasayla konulacağı belirtilmiştir.
Anayasa'nın sözü edilen maddesinde öngörülen ilkeye göre; suçun, işlendiği tarihte yürürlükte bulunan kanuna tabi olması esastır. Bu yüzden; maddi ve manevi unsurları itibarıyla gerçekleştiği tarihte suç sayılmayan bir eylemin, daha sonra yürürlüğe giren ve bu eylemi suç sayan kanunla cezalandırılması olanaklı bulunmadığı gibi; bir suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan yasa hükmü ile belirlenen cezasını ağırlaştıran sonraki yasa hükmünün de o suça uygulanması ve failinin daha ağır ceza ile cezalandırılması uygun değildir. Diğer taraftan, Anayasamızda, suçlar ve bu suçlara öngörülen cezalar için geçerli olan ilkelerin, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nda, kanunun, karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık olarak tanımlanan ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun muhtelif maddelerinde yer alan kabahatler ile bu kabahatlere ilişkin olarak getirilen mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımları ve para cezaları için de geçerli olduğu konusunda duraksamaya yer yoktur.
Uyuşmazlıkta, davacı adına tescilli gümrük çıkış beyannamelerinde gösterilen TAREKS referans numaralarının sahte olup bitki sağlığı sertifikalarının da beyannameler ekinde yer almadığından bahisle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 235. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca, para cezası kararı alınmış ise de, bahsi geçen hükmün değişik halinin, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle, 11/04/2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinin; cezalandırmaya konu fiilin ise gerçekleştiği tarihte, izin, lisans, şart, veya belli kuruluşlar tarafından verilecek uygunluk belgelerine bağlı eşyanın ihracının aranan şartlara uygunsuzluğu halini cezalandıran bir hükmün Gümrük Kanunu'nda mevcut olmadığının; aksinin kabulünün "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesine aykırılık oluşturduğunun anlaşılması karşısında, ihraca konu eşya nedeniyle verilen para cezası kararına vaki itirazın reddine dair işlemin 11/04/2013 tarihinden önceki tescilli ihracat beyannamesine isabet eden kısmı yönünden işlemin kısmen iptali yolundaki kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan Daire kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın temyize konu hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyu ile, Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.