Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/727 Esas 2018/3484 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/727
Karar No: 2018/3484

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/727 Esas 2018/3484 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/727 E.  ,  2018/3484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.
    DAVALILAR : Katal İnş. San.ve Tic. Ltd. Şti.-... ve Ark.-
    2014 İnş.Tur.San.Tic.Ltd.Şti.

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava dilekçesinde, müvekkillerinin dava konusu taşınmazda malik olduklarını, anataşınmaz ile ilgili riskli yapı tespit kararı bulunduğunu, tapuya şerh edildiğini, yıkılması gerektiğini, anataşınmazda yer alan bağımsız bölümlerin arsa paylarının başlangıçta hatalı belirlendiğini, 13/03/2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına çağrının hatalı olduğunu, bu toplantıda alınan kararların iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    Mahkemece açılan ve konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelemesinden davacının kat malikleri kurulu toplantısının iptalini istediği, mahkemece dava konusu taşınmazın yıkıldığından bahisle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, mahkeme kararının gerekçesinde ”dava açılmasına davalılar sebep olmamıştır; dolayısıyla davacı yana ücreti vekalet ödenmeksizin“ denilmesine rağmen kararın hüküm kısmında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalılar dava açmaya sebebiyet verdiğinden davacı vekili için hesap edilen 900,00 TL (21/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olan yeni tarife gereğince) ücreti vekaletin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmesi gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişkiye neden olmuştur. Gerekçe ile hüküm sonucu arasındaki bu açık aykırılık 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırıdır. Gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki olamayacağı hususu 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesinde de özellikle düzenlenmiştir. Gerekçe - hüküm sonucu arasında çelişki taşıyan ve YİBK. ve HMK’nın 298/2. maddesine aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.