Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5413
Karar No: 2020/2727
Karar Tarihi: 03.06.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/5413 Esas 2020/2727 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/5413 E.  ,  2020/2727 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    No : 2018/2988-2019/1385
    İlk Derece
    Mahkemesi : Dörtyol 2. İş Mahkemesi
    No : 2017/42-2018/114

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işveren işçilerinden ..."ın 31.12.2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünü %59 oranında kaybettiğini, sigortalıya 88.988,60 TL ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, 4.365,34 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğini ve 8.967,75 TL tedavi masrafında bulunulduğunu; toplam Kurum zararının 102.330,69 TL olduğunu, davalının meydana gelen iş kazasında kusurlu olduğunu, kusurlu davranışlarıyla kazaya sebebiyet veren davalının 5510 sayılı Kanunun 21. ve 76. Maddeleri uyarınca Kurum zararından sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL Kurum zararının davalıdan tahsilini talep etmiş; 14.05.2015 tarihli dilekçesi ile talebini toplam 81.526,07 TL’ye yükseltmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin kusurlu olmadığını, müvekkilinin kazaya karşı tüm işçilerini sigortaladığını, davanın sigorta şirketlerine ihbarını talep ederek, davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesi tarafından,
    1-Davanın kabulüne,
    2-81.526,07 TL Kurum zararının sarf, onay ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"
    şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından,
    “1-Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,"
    şeklinde karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı işverenin %100 kusurlu olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, hesap raporunun denetime elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, 31.12.2013 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucunda %59 oranında sürekli işgöremez durumuna giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masraflarından oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"dur.
    5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı ile Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile işveren davalının, Kurumun rücu alacağından sorumluluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.
    Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, tazminat davasında verilen kararın güçlü delil oluşturduğu hususu ile ceza davasında belirlenen maddi olguların bağlayıcı olacağı hususu da gözetilmek suretiyle sigortalı ile davalının ve varsa dava dışı kişilerin kusur oran ve aidiyetleri konusunda rapor alınması gereklidir.
    Kusur raporlarının, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi, iş kazası tarihinde yürürlükte bulunan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Anılan kanunlarda; İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar, denilmekte, böylece, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır.
    6331 sayılı Kanunun "Risklerden korunma ilkeleri" başlıklı 5. maddesinde, işverenin yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde; "a)Risklerden kaçınmak. b)Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek. c)Risklerle kaynağında mücadele etmek. ç)İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek. d)Teknik gelişmelere uyum sağlamak. e)Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek. f)Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek. g)Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek. ğ)Çalışanlara uygun talimatlar vermek." ilkelerinin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilirken,
    Anılan Kanunun "Çalışanların yükümlülükleri" başlıklı 19. maddesinde, "Çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlü oldukları ve çalışanların işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda; a)İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek. b)Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak. c)İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek. ç)Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak. d)Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak" yükümlülüğü bulunduğu belirtilmiştir.
    Bu yasal düzenlemeler uyarınca iş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; maddi olayın özellikleri dikkate alınarak, ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Dosya kapsamından, iş kazasının, davalıya ait haddehane işyerinde demir tozu temizleme elemanı olarak çalışan kazalının 31.12.2013 tarihinde hadde bölgesinde makineler çalıştığı esnada, hazırlama ve gözetleme kulesinin bulunduğu yerde dinlendiği sırada, yaklaşık 25 metre uzaklıkta bulunan hazırlama makinesinden fırlayan motor civatasının, kazalının kafasına çarparak yaralanması şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
    Olay nedeni ile Kurum inceleme raporunda ve Mahkemece alınan 07.11.2017 havale tarihli kusur raporunda davalı işverenin %80, sigortalının %20 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiş ise de, kusur oran ve aidiyetinin maddi oluşa ve olayın özelliklerine uygun tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Kurum inceleme raporunda kazalının, kendisine zimmetle teslim edilen bareti takmadığından iş kazasının meydana geldiği; ayrıca kazalının kaza tarihinden önce koruyucu malzeme olarak kendisine verilen bareti takmadığına ilişkin tutanağın bulunduğunun tespit edildiği belirtilerek ağır kusurlu bulunduğu değerlendirmesinin yapıldığı anlaşılmıştır. Kurum inceleme raporunun ekinde bulunan belgelerden, kazalının imzasını taşıyan zimmet formunda kazalıya koruyucu malzeme olarak baret verildiği, 07.03.2013 tarihinde kazalı ...’ın işletme içerisinde baretini takmadığına ilişkin tutanak tutulduğu hususu belirgindir. Bu nedenle kazalı işçinin kusur oranının daha fazla olması gerekir.
    Mahkemece, kazalı işçinin kaza tarihinden önce baretini takmadığına ilişkin tutanak ile SGK müfettiş raporu ve maddi olgular bütünüyle irdelenmek suretiyle, kusur oran ve aidiyetleri; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmak suretiyle maddi oluşa uygun olarak belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi