12. Hukuk Dairesi 2016/31150 E. , 2018/3597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından borçlu aleyhinde, kredi sözleşmesi, ipotek belgesi ve ihtarnameye dayalı olarak başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte örnek 6 numaralı icra emrinin gönderilmesi üzerine borçlunun, yetki itirazı ve meskeniyet şikayetiyle birlikte, borç miktarından fazla ve fazladan alınan masraf, faiz ve sigorta primleri nedeniyle takibe de itiraz ettiğini belirterek, takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; ilamlı takibin her yerde yapılabileceği ve takibin örnek (6) takip olup haciz safhasının olmaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"a 4822 sayılı Yasa"nın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; “Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” şeklinde tanımlama yapıldıktan sonra, maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, aynı Yasaya 21.02.2007 ve tarihli ve 5582 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; “Konut Finansmanı Sözleşmeleri” de bu yasa kapsamında değerlendirilerek, konut finansmanı sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri, borcun muaccel kılınabilmesinin ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir. Açıklandığı üzere, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir.
İİK"nun 149. maddesi; "İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü bir şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmünü içermektedir.
Somut olayda, “Konut Finansman Kredisi Sözleşmesi” kapsamında alınan kesin borç ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 149. maddesi kapsamında icra emri gönderildiği, borçlunun takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür.
Takibe konu ipotek, konut finansmanı kredisinin teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut finansman kredisi, bir tür tüketici kredisi olmakla ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı, Tüketici Kanununa tâbi olduğundan, ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılması ve borçluya İİK"nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesine engel bir durum yoktur. “Konut Kredisi Sözleşmesi” kapsamında alınan ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya icra emri gönderilemeyeceğinden, buna ilişkin olarak icra mahkemesine yapılacak başvuru süresiz şikayete tâbi olup, mahkemece de re’sen dikkate alınması gerekir.
Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere, alacağın varlığı ve miktarı, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, borçluya İİK"nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Mahkemece belirtilen nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re"sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.