Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/5643 Esas 2018/9457 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5643
Karar No: 2018/9457
Karar Tarihi: 18.12.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/5643 Esas 2018/9457 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/5643 E.  ,  2018/9457 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamına ve sebeplerine göre temyiz talebinde bulunan davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Dava, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Dava dilekçesinde 1.000,00TL maddi tazminat talebinde bulunulmuştur. Birleşme kararı verilen ve bu dosya arasına alınan ...... 1. İş Mahkemesi"nin 2014/363 esas 2014/103 karar sayılı, tarafları aynı olan dosyada ise davacı vekilinin 25.000,00TL manevi tazminat talebinde bulunduğu açıktır.
    Mahkemece, 304,92TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya kapsamına göre, 17/03/2008 tarihli olayın ......... Kurumu tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, sürekli iş göremezliğin bulunmadığı yönünde tespitin yapıldığı; yargılama aşamasında alınan kusur bilirkişi raporuna göre davalı işverenin %70, davacı kazalı işçinin %30 nispetinde kusurlu oldukları; hesap raporunda 304,92TL maddi zarar tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacı vekili, temyiz dilekçesinde, birleşme kararı verilen dosyadaki manevi tazminat talebiyle ilgili karar verilmemesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu savunmuştur.
    6100 sayılı HMK’nun Hükmün Kapsamı başlığını taşıyan 297.maddesinin 2. fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır.
    Bu ilkeler gözetildiğinde, birleşme kararı verilen ve eldeki dosya arasına alınan manevi tazminat tazminat davasındaki taleple ilgili hüküm kurulmaması hatalıdır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
    18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.