22. Hukuk Dairesi 2014/13080 E. , 2014/14379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA:Davacı, bakiye kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca tarafından temyiz edilmiş ve davalı avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar iş sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı iş sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımı tabidir.
Somut olayda, davacı vekilinin ıslah talebine karşı, davalı vekilinin süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı definin nazara alınması isabetli ise de, yapılan hesap dosya içeriğine uygun değildir. Mahkemece, zamanaşımı defi nazara alınarak alacaklar belirlendikten sonra, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil yönünden tespit edilen miktarların üzerinden hakkaniyet
indiriminin yapılması ve daha sonra dava dilekçesindeki taleple bağlı kalarak alacakların hüküm altına alınması gerekirken, dava dilekçesindeki talep üzerinden hakkaniyet indirimi yapılması ve bu suretle hüküm kurulması isabetsizdir.
3-Davacı vekili, dava dilekçesi ile 250,00 USD ücret alacağı talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 866,66 USD olarak artırmıştır. Mahkemece, taleple bağlılık kuralı nazara alınmaksızın, belirtilen alacağın bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere 866,66 USD yerine, 886,66 USD olarak hüküm altına alınması hatalıdır.
4-Banka kayıtlarının tetkiki neticesinde, bilirkişi raporu ile davacıya, tespit edilen ücrete göre ödenmesi gereken tutarlara nazaran toplamda 4.138,57 USD fazla ödeme yapıldığı ancak mahkemece, bu hususun nazara alınmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının ücretine nazaran fazla yatırılan tutarların mahiyetinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, gerekirse bu hususta davacının isticvap edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.