11. Hukuk Dairesi 2017/5236 E. , 2019/4292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 22/12/2015 gün ve 2013/166 - 2015/679 sayılı kararı onayan Daire"nin 16/10/2017 gün ve 2016/7337 - 2017/5353 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, 25.03.2013 tarihinde müvekkilinin davalı bankadaki hesabından 16.000 TL"nin internet bankacılığı yoluyla İş Bankasında bulunan başka bir kişi hesabına eft yoluyla gönderildiğini, bu konuda kendi telefonuna mesaj gelmesi üzerine 50 metre mesafedeki şubeye giderek durumu bildirdiğini, İş Bankası ile görüşmeler esnasındaki zaman kaybı nedeniyle paranın çekildiğini, müvekkilinin parola ve şifrelerini 3. kişilerle paylaşmadığını ileri sürerek 16.000 TL"nin paranın gönderildiği tarihten itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 12/06/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, davacının şifresinin üçüncü kişilerce kullanılmak suretiyle davalı banka şubesinde mevcut hesabından yapılan havale işlemi yoluyla gerçekleşen zararın davalı bankadan tahsiline yöneliktir.
Mahkemece dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporda, zarara yol açan eylemlerin bizzat davacının saklamakla yükümlü olduğu kişisel bilgileri kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği, davacının kişisel bilgilerinin ise davalı bankanın sisteminden ele geçirilmiş olmasının mümkün bulunmadığı açıklanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede davacının kişisel bilgilerini korumak, üçüncü kişilerin eline geçmesini engellemek konusunda taahhütte bulunduğu da açıktır. Bu durumda, davacının kişisel bilgilerinin başkalarınca öğrenilmesinde ve buna bağlı olarak ortaya çıkan zararlı sonuçta kusurlu olduğunun kabulü gerektiği ortadadır. Davacının kişisel bilgilerinin suç teşkil eden bir eylemle elde edilmiş olması sonuca etkili olmayıp ortaya çıkan zararlı sonuçta davacı kişisel bilgilerini saklamakta yeterli özeni göstermemesi nedeniyle, davalı banka ise kusurlu da olsa bilgisayar ve telefon güvenliğini sağlamakta yetersiz kalan mudilerinin olabileceği gerçeğinden hareketle, kullanıcılar için ek güvenlik önlemlerini zorunlu kılmamış olmaktan ötürü kusurlu sayılmalıdır. Bu nedenlerle davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, Dairemiz çoğunluğunun, onama ilamına yönelik karar düzeltme isteminin reddine yönelik görüşüne katılamıyorum.