23. Hukuk Dairesi 2016/2113 E. , 2017/544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil, ecrimisil, tahliye ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davalarda davacı ... ve vekili avukat ... ile birleşen 2010/456 E. sayılı davada davalı ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl ve birleşen davalarda davacı arsa sahibi vekili, davalılardan ... ile müvekkili arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların yükleniciden hisse satın alan üçüncü kişiler olduğunu, yüklenicinin inşaatı terk ettiğini, süresinde teslim etmediğini, diğer davalıların haksız işgalci olduklarını ileri sürerek, eksik ve kusurlu işler bedeli, masraflar, değer kaybı alacaklarının ve gecikme tazminatının tahsilini, mümkün değilse sözleşmenin feshi ile tapu kayıtlarının iptali ile tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, asıl davada, bir kısım davalıya karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, şartları oluşmadığından geriye etkili fesihve tapu iptal ve tescil talebinin reddine, davalı yükleniciye karşı açılan eksik işler ve belediye cezası talebinin kabulüne, diğer davalılara karşı açılan ecrimisil davasının reddine; birleşen 2010/456 esas sayılı davanın feragat nedeniyle reddine, 2010/486 esas sayılı davada, bir kısım davalılara karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ..."a karşı açılan tahliye ve ecrimisil davasının, davalı tapuda hissedar olduğundan reddine, davalı ... aleyhine açılan tahliye ve ecrimisil davasının kabulüne; birleşen 2011/571 esas sayılı davada, bir kısım davalılara karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan ecrimisil ve tahliye davalarının, tapuda hissedar olmaları nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davalarda davacı arsa sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 05.11.2004 günlü düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış ise de, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, sözleşme tarihinde, sözleşme konusu parselde imar planının İdare Mahkemesi"nce iptal edildiği ve imar düzenlemesine alındığı, yeni imar planının ise, 13.07.2009 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, mahkemece, asıl ve birleşen 2011/571 esas sayılı davalarda, davacının ecrimisil talep ettiği beyan edilmiş ve bu talep davalıların hissedar oldukları gerekçesiyle reddedilmiş ise de, anılan talep ecrimisil değil, sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi nedeniyle oluşan gecikme tazminatı niteliğindedir. Ancak, yukarıda açıklanan tespitler dikkate alındığında, sözleşme geçersiz olup, geçerli hale gelene kadar yükleniciden inşaatı yapması beklenemeyeceği ve böylece temerrüde düştüğünden sözedilemeyeceğinden gecikme tazminatı talep edilemez. Gecikme tazminatı taleplerinin bu nedenle reddi yerine, hatalı nitelendirme ve gerekçe ile reddi doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, birleşen 2010/486 esas sayılı davada, davalı ..."ın tahliye talebi adı geçen davalının hissedar olması nedeniyle reddedilmiş ve diğer davalılardan eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsiline yönelik talep reddedilmiş ise de, belediye işlem dosyası ve bilirkişi raporundan, dava konusu binanın ruhsatsız, kaçak olduğu, yıkım kararının bulunduğu ve ruhsata bağlanmasının da mümkün olmadığı anlaşıldığından, bu durumdaki inşaatın ancak yıkımı istenebileceğinden, tahliye, eksik ve kusurlu işler talebinin bu gerekçeyle reddi yerine, yazılı gerekçelerle reddedilmesi hatalı olmuştur.
O halde, anılan taleplerin, yukarıda açıklanan nedenlerle reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi gereğince, gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.