19. Hukuk Dairesi 2016/10627 E. , 2017/1267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, bonoda bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibe konu 11.750,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilerek, Dairemizin 18/03/2015 gün ve 2015/1120 Esas ve 2015/3805 Karar sayılı ilamıyla; hükme esas alınan mahkumiyet kararının temyiz aşamasında zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş olup artık TBK"nın 74.maddesi anlamında yerel mahkemeyi bağlayıcı nitelikte bulunmadığından davacı yanın iddiasının ispatına yönelik diğer delilleri üzerinde durularak, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, ceza mahkemesi kararı her ne kadar temyiz aşamasında zamanaşımı nedeniyle düşürülmüş ise de bu dosya kapsamındaki Adli Tıp raporunda davaya konu bono üzerindeki imzanın tarafların eli ürünü olmadığının belirtildiği gibi temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11.Ceza Dairesi tarafından sübut yönünden bozma yapılmadığı da gözetildiğinde, davacının senet nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davacının ... İcra Müdürlüğü"nün 2004/4068 Esas sayılı dosyası nedeniyle asıl alacak olan 11.750 TL borcu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde bononun ödendiğini, bedelsiz olduğunu ileri sürmüştür. Dairemizce verilen 18/03/2015 gün 2015/1120 Esas 2015/3805 Karar sayılı ilamı ile ""Davaya konu senetle ilgili davacı tarafın şikayeti üzerine davalının bedelsiz senedi takibe koymak suçundan yargılandığı ve mahkumiyetine karar verildiği ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/12/2010 tarih 2010/383 E. 2010/515 Karar no"lu kararının temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 11. Ceza Dairesi"nin 2013/6544 Esas 2013/9716 Karar sayılı 10/06/2013 tarihli ilamıyla zamanaşımından dolayı kamu davasının düşürülmesine karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında; ... Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen mahkumiyet kararı artık TBK 74. maddesi anlamında yerel mahkemeyi bağlayıcı nitelikte bulunmadığından davacı yanın iddiasının ispatına yönelik diğer delilleri üzerinde durularak, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle ilgili Ceza Mahkemesi kararının hükme dayanak yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. "" denilmiştir. Mahkemece ceza mahkemesindeki bilirkişi raporunda dava konusu senedin tarafların eli ürünü olmadığının bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hakim tarafların iddia ve sebepleriyle bağlı olup davacı tarafından dava dilekçesinde sahtecilik yönünden herhangi bir iddiada bulunulmadığı, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda da senetteki bazı yazı kısımlarının sonradan doldurulduğuna yönelik kanaat bildirilen raporun dava dosyasına herhangi bir etkisi de bulunmadığı, kaldı ki senet içeriğinin yazılı anlaşmaya aykırı doldurulduğunun da yine yazılı delille ispatlanması gerektiği gözetilmeksizin, Dairemizin bu olgular karşısındaki somut bozma kapsamı dışına çıkılarak bozmaya uyulduğu halde bozma ilamının gereği yerine getirilmeyerek yanılgılı gerekçeyle usuli kazanılmış haklara aykırılık oluşturacak şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne, mahkeme kararının BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.