Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1611
Karar No: 2015/1188
Karar Tarihi: 08.04.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1611 Esas 2015/1188 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1611 E.  ,  2015/1188 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 07/05/2013
    NUMARASI : 2013/118 E-2013/293 K.

    Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.10.2011 gün ve 2010/503 E-2011/499 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 25.09.2012 gün ve 2012/1907 E-2012/13488 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili, müvekkilinin Bozdoğan Belediyesi Madran Memba Suyu İşletmesinin Ankara Bölge Başbayisi olduğunu, davalı ile 15.10.2007 tarihinde bayilik sözleşmesi yapılarak, davalının Bilkent-ODTÜ semtinin yetkili satış bayisi yapıldığını, davalının sözleşmenin 4.maddesine göre suyu başbayi olan davacıdan alması zorunlu olup, 7.maddeye göre başka su satamayacağını, davalının sözleşmeye riayet etmediğinden, müvekkilinin 21.07.2010 tarihli ihtarı ile sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, davalının başka marka suların satışını müvekkilinin logolu araçları ile yaparak, haksız rekabete yol açtığını ileri sürerek, teminat senedi bedeli 250.00 TL ve 9.maddeye göre 10.000 TL cezai şartın fazlaya ait hak saklı tutularak toplam 350.00 TL alacağın dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirketi, aleyhlerine dava açan davacı şirket ortağı ve yetkilisi Ahmet Topal’dan 03.07.2007 tarihinde pay devri ile devraldıklarını, devirden önce de şirketin Madran ve Kavacık suyu satışını yaptığını, şirketi devraldıktan sonra da aynı faaliyeti devam ettirdiklerini, sözleşmenin 7.maddesi hükmüne aykırı davranılmadığını, 25.000 TL.lik teminat senedindeki imzanın sahte olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafından 21.07.2010 tarihli ihtarla feshedilen sözleşmenin 8.maddesine göre davacının teminat senedinin paraya dönüştürülmesi ve cezai şart alacağının tahsilinin mümkün olmadığı gibi sözleşmenin 7.maddesine göre, davalının Kavacık marka suyu sözleşme tarihinden önce sattıklarına dair savunmasının aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında akdedildiği ihtilafsız olan Bozdoğan Belediyesi Madran marka suları Ankara Bölge Başbayisi Üçer Gıda Ltd.Şti. ile imzalanan Bayilik Sözleşmesinin 8.maddesinde aynen, “Semt Bayi, sözleşmede belirtilen bütün maddeleri kabul etmiş olur. Aksi takdirde Başbayi tarafından semt bayiliği hiçbir ihtara gerek olmaksızın tek taraflı fesih hakkına sahiptir ve semt bayi herhangi bir sebeple bayiliği tek taraflı bıraktığı zaman Başbayiye aşağıda imzalamış olduğu, teminat senedini ve sözleşmenin 9.maddesindeki belirtilen ceza bedelini ödemekle yükümlüdür…” denilmiş, 9.maddede ise “Taraflar yukarıdaki sözleşme akdine uymakla yükümlü olduğu, aksi taktirde sözleşme maddelerine uymayan tarafların 10.000 YTL karşı tarafa ceza ödemeye maruz kalacağını…”belirterek, cezai şart miktarını saptamıştır.
    Davacı yanın sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı konusunda sözleşmenin anılan maddeleri bir bütün olarak değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
    Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafın sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı üzerinde yeterince durulup karar yerinde tartışılarak anılan sözleşme hükümleri değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...)
    gerekçesi ile oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava; bayilik sözleşmesinin feshine bağlı cezai şartın ve teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece; “davacı tarafından 21.07.2010 tarihli ihtarla feshedilen sözleşmenin 8.maddesine göre davacının teminat senedinin paraya dönüştürülmesi ve cezai şart alacağının tahsili mümkün olmadığı gibi sözleşmenin 7.maddesine göre, davalının Kavacık marka suyu sözleşme tarihinden önce sattıklarına dair savunmasının aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, 818 sayılı BK"nun 19.maddesine göre; tarafların sözleşmenin konusunu, kanuni sınırlar içinde serbestçe tayin edebileceği, cezai şart ile ilgili taraflarca yapılan düzenlemede açıklık bulunmaması halinde cezai şarta ilişkin sözleşme hükmünün sözleşmeyi düzenleyen aleyhine yorumlanacağı, bayilik sözleşmesi 01/07/2012 tarihinden önce kurulmuş ise de, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 2.maddesine göre, TBK"nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, 6098 sayılı TBK"nun 27.maddesine göre kanunun emredici hükümleri kamu düzenine ilişkin olduğu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK"nun 20-25.maddeleri arasında düzenlenen genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelerde sözleşmenin zayıf tarafını korumak amacı ile, kamu düzeni amacı ile kabul edilmiş olup, sözleşme tarihine bakılmaksızın eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanacağı, 6098 sayılı BK"nun 23.maddesine göre, genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm açık ve anlaşılır değil ise veya birden çok anlama geliyorsa düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanacağı, taraflar arasında düzenlenen 15.10.2007 tarihli bayilik sözleşmesinin 8.maddesi ile kararlaştırılan cezai şartın genel işlem niteliğinde olduğu, bu sebeple, bu düzenlemedeki açık olmayan ifadelerin davacı başbayi aleyhine davalı semt bayi lehine yorumlanması gerektiği” gerekçeleri ile, direnildiğinden bahisle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Direnme hükmü, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte bozmadan esinlenilerek oluşturulmuş yeni bir gerekçeye dayalı yeni bir hüküm olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi).
    Başka bir anlatımla; mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2013 gün ve E:2012/9-1892, K:2013/881; 26.03.2014 gün ve E:2013/18-632, K:2014/394; 19.11.2014 gün ve E:2013/13-1206, K:2014/931 sayılı ilamları).
    Somut olayda ise; yerel mahkeme temyize konu kararında, ilk kararının gerekçesinde yer vermediği ve dolayısıyla Özel Daire tarafından değerlendirilmeyen “bayilik sözleşmesinin 8.maddesi ile kararlaştırılan cezai şartın genel işlem niteliğinde olduğu” gerekçesine yer vererek, yeni bir hukuki gerekçeye dayalı olarak "direnme" olarak adlandırdığı kararı vermiştir.
    Mahkemenin "direnme" olarak adlandırdığı temyize konu kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 08.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi