Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5851
Karar No: 2019/1101
Karar Tarihi: 14.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5851 Esas 2019/1101 Karar Sayılı İlamı

Özet:


16. Ceza Dairesi'nin 2018/5851 E. ve 2019/1101 K. sayılı kararı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hakkındadır. Temyiz talebi reddedilmediğinden işin esasına geçildiği ifade edilen kararda, yerel mahkemenin ByLock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onaylanan gerekçeleri benimsemediği ve hukuki dayanaktan yoksun değerlendirmelere yer verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık ile ilgili UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılmaması gibi eksik araştırmalar sonucu yazılı şekilde karar verildiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, hükmün kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62, 53, 58/9, ve 63. maddeleri
- Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi
16. Ceza Dairesi         2018/5851 E.  ,  2019/1101 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1,TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 hükmü uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1)Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; “mesaj içeriklerinin ancak örgüt kurma ve yönetme iddiası olanlarla ilgili önem arz ettiği” denilmek suretiyle Dairemiz kararına yanlış anlam yüklenerek hukuki dayanaktan yoksun değerlendirilmelere yer verilmesi;
    2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları ./..



    amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek;
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında ilgili birimlerden talep edilen ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilip değerlendirilerek;
    Ayrıca sanık ile ilgili Uyap"ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak herhangi bir beyan bulunup bulunmadığı var ise getirtilip duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması, dosya içerisinde bulunan veri inceleme raporu ile bu rapora dayanak delilin elde edilişine ve CMK"nın 134. maddesine göre alınan mahkeme kararı ve gizli tanık Garson"un beyanının soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından araştırılıp getirtilerek diğer belgelerle birlikte duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan
    sonra sonucuna göre temel cezanın ve teşdit derecesinin değerlendirilerek yeniden bir karar verilmesi gerekirken yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 14.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi