16. Hukuk Dairesi 2017/3978 E. , 2020/6568 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 387 ada 2 parsel ile 387 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 7.015,67 ve 6.139,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, malikinin kim olduğunun belirlenemediği belirtilerek kuru tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, dava konusu taşınmazların çekişmeli bölümleri hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılamanın devamı sırasında (10.07.2014 tarihinde)4 387 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kamulaştırma nedeniyle ifraz edilerek, 387 ada 28 ve 29 parsel numaraları ve sırasıyla 2.911,56 ve 4.104,11 metrekare yüzölçümleriyle Hazine adına, 387 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ise yine kamulaştırma nedeniyle ifraz edilerek, 387 ada 30, 31 ve 32 parsel numaraları ve sırasıyla 3.569.44, 1.105.20, 1.464,86 metrekare yüzölçümleriyle Hazine adına kayden tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların sınırları içerisinde kalan ve teknik bilirkişi raporunda (28D) ile gösterilen 920,12 metrekare, (29B) ile gösterilen 2.479,39 metrekare, (30F) ile gösterilen 306,84 metrekare, (31N) ile gösterilen 10,28 metrekare, (32L) ile gösterilen 222,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki; dava, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Bir taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla sürdürülen zilyetliğin, taşınmazın ekonomik amacına da uygun olması zorunludur. Somut olayda, dosya arasında yer alan, ziraat mühendisi bilirkişi raporunun içeriğinden ve rapora ekli fotoğraflardan, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde ekim-dikim yapılmadığı ve ekonomik amaca uygun herhangi bir tasarrufun da bulunmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıkça gözlemlendiği gibi, keşifte dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları değerlendirildiğinde davacının çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde aralıksız olarak 20 yıl zilyetliği bulunmadığı da anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşulları oluşmadığına göre; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin taktirinde yanılgıya düşürülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.