20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8379 Karar No: 2018/3474 Karar Tarihi: 07.05.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/8379 Esas 2018/3474 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/8379 E. , 2018/3474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi 14.12.2004 tarihli dilekçesiyle, ... köyü 885 sayılı parselin yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalılar adına olan tapu kaydının iptalini ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiş, Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 15/06/2008 gün ve 2008/4904-10796 E.K. sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, tarafların tashihi karar yoluna başvurmamaları üzerine hüküm 13/09/2008 günü kesinleşmiştir. Davacı vekili 06/01/2016 tarihli tavzih talepli dilekçesi ile 885 parsel sayılı taşınmaz yönünden orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline dair kararın tapuda infazı için kesinleşmeden hemen sonra 15/12/2008 tarihli yazı ile kadastro müdürlüğüne başvuruda bulunulduğunu, ancak kadastro müdürlüğü tarafından ... köyünde 3402 sayılı Kanunun 22/A maddesi gereğince çalışma yapıldığından bahisle kararın infazının bekletildiğini, şimdi de mahkeme kararında bahsedilen ada parsel numaraları ile yüzölçümlerinin tutmadığının 22/A ve 2/B çalışmaları neticesinde kararda belirtilen taşınmaza ait ada ve parsel numaraları ile yüzölçümlerinin değiştiğinin ve kararın infazı için tavzih kararı alınması gerektiğinin taraflarına bildirildiğini belirterek dosyanın bilirkişiye gönderilerek yeni duruma göre alınacak bilirkişi raporu sonrasında hükmün tavzihini talep etmiştir. Mahkemece, davacı yanca tavzih isteğinde bulunmuş ise de, bu durumun kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıktığı ve kadastro müdürlüğünce 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uygulamasından kaynaklandığı, kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan bu hukuki durum tavzihin konusu olamayacağı, tavzih yolu ile mahkeme kararının değiştirilmesinin de mümkün bulunmadığı gerekçeleri ile tavzih talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kesinleşen mahkeme kararının tavzih yoluyla düzeltilmesine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, tavzih yoluyla mahkeme kararını değiştirir şekilde çekişmeli taşınmazın, hüküm altına alınan kadastral haritalarında düzeltme yazılamayacağına ve HMK"nın 305. maddesinde yazılı koşulların bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.