Esas No: 2021/1686
Karar No: 2022/378
Karar Tarihi: 09.02.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1686 Esas 2022/378 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1686 E. , 2022/378 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1686
Karar No : 2022/378
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
UETS Kodu: ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 17/11/2020 tarih ve E:2016/55421, K:2020/5209 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 17/11/2020 tarih ve E:2016/55421, K:2020/5209 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş, davacının reddi hakim talebinin geri çevrilmesine karar verilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı" ile ... USER ID numaralı ByLock programını kullanan ... ile ... USER ID numaralı ByLock programını kullanan Yargıtay tetkik hakimi .... ve bu kişilerin ByLock programı üzerinden görüştükleri kişiler hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanakları"ndan, davacının ... ve ... ID numaralarıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dahil olduğu, davacı tarafından ... GSM numarasından, .. IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan program için kiralanan IP adreslerine sahip sunuculara bağlanıldığının anlaşıldığı,
Öte yandan, ByLock mesajlaşmasında yer aldığı üzere davacının "... Mahallesi ... Sokak No:... Keçiören/Ankara" adresinde bulunan ikametgahında örgütsel gizliliği mesaj içeriğine yansıyan toplantılara ev sahipliği yapması hususunun, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ByLock delilinin hukuka aykırı olarak elde edildiği ve delil olarak kullanılamayacağı, ByLock uygulamasını kullanmadığı, ByLock kullandığına dair hakkında düzenlenen tespit tutanağının imzasız olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, Emniyet Müdürlüğünce düzenlenmiş bir tespit tutanağının bulunmadığı, tarafına verilmeyen dijital veriler nedeniyle ByLock veri bütünlüğünün korunup korunmadığının bilinmediği, Mahkemeden bu şüphenin giderilmesini talep etmiş ise de, bu talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir kararın verilmediği, örgütle irtibat ve iltisaklı olduğuna ve örgütten talimat aldığına dair somut bir delil bulunmadığı, organik bağ ve hiyerarşik ilişki ispat edilmediği için suçun maddi unsurlarının oluşmadığı, meslekten çıkarma kararının verildiği tarihte FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğuna dair herhangi bir yargı kararı bulunmadığından, silahlı terör örgütüne mensubiyet, irtibat ve iltisaktan da bahsedilemeyeceği, Dairenin, hakkındaki kesinleşmemiş mahkumiyet kararını esas alıp davanın reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 17/11/2020 tarih ve E:2016/55421, K:2020/5209 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 09/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
ARA KARARI
... tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istemiyle Hakimler ve Savcılar Kuruluna karşı açılan davada, Danıştay Beşinci Dairesince davanın reddi yolunda verilen 17/11/2020 tarih ve E:2016/55421, K:2020/5209 sayılı karara karşı temyiz isteminde bulunan davacı tarafından Yargıda Birlik Derneği üyesi olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu üyeleri hakkında hakimin reddi isteminde bulunulduğundan gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi konusunda yollamada bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Ret Sebepleri" başlıklı 36. maddesinde, "(1) Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir:
a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması.
b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması.
c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması.
ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması.
d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması." hükmüne yer verilmiş; 2577 Kanun'un "Danıştayda çekinme ve ret" başlıklı 56. maddesinin 4. fıkrasında da, "İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının toplanmasına engel olacak sayıda ret istemlerinde bulunulamaz ve çekinilemez." denilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden görüleceği üzere, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun toplanmasına engel olacak sayıda ret isteminde bulunulamayacağı açıktır. Kurulumuzun 09/02/2022 tarihli toplantısında Yargıda Birlik Derneğine üye olan beş üyenin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle, Yargıda Birlik Derneği üyesi olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu üyeleri hakkındaki reddi hakim isteminin incelenmeksizin reddine, 09/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.