MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine-...-... Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 27/02/2014 harç tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği yaklaşık 1500 m2 yüzölçümündeki taşınmazı müvekkilinin 1960"lı yıllardan bu yana önceleri hububat ekerek 1990"lı yıllardan sonra ise muz serası olarak kullandığını, müvekkili yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Hazine vekili 19/10/2015 günlü dilekçe ile taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine, bilirkişiler ... "ın 10/09/2015 havale tarihli bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterdikleri 1461.20 m2 taşınmaz ile (B) harfi ile gösterdikleri 962.05 m2"nin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (C) harfi ile gösterdikleri 132.11 m2"lik taşınmazın yol olarak tapu harici bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.
Yörede dava tarihinden önce 1990 yılında yapılıp, 11.04.1991 tarihinde ilan edildikten sonra 11.10.1991 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritalarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada dava konusu (A), (B), (C) harfi ile gösterilen alanların orman sayılan yerlerden olduğu, (A) ve (B) harfi ile gösterilen alanların imar-ihyasının 10-15 yıl önce tamamlandığı, son 5 senedir tarımsal faaliyette bulunulmadığı, (C) harfi ile gösterilen alanın ise fiilen yol olarak kullanıldığı, davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşulları oluşmadığı gibi öncesi orman olan taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu olamayacak yerlerden olduğu da değerlendirilerek davacı yanın davasının reddine dair yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.