Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/17714
Karar No: 2022/294
Karar Tarihi: 09.02.2022

Danıştay 2. Daire 2021/17714 Esas 2022/294 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/17714 E.  ,  2022/294 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/17714
    Karar No : 2022/294


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : Davalı idare bünyesinde Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı olarak görev yapmakta olan davacı, tekniker kadrosuna atanmasına ilişkin ... günlü, ... sayılı işlemin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... . İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararıyla; olayda, davalı idare tarafından tesis edilen işlemin gerekçesi, takdir yetkisi olarak gösterilerek, davacının idarecilik görevine son verilmesi durumunda kariyer meslek kadrosundan geldiğinden kendi kadrosuna atanmasının mümkün olduğu, bunun kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönünün bulunmadığı savunulmakta ise de; davacının hangi objektif ve somut gerekçe ile daire başkanlığı görevinden alındığının idare tarafından ortaya konulamadığı; bu durumda, üst düzey yönetici atama ve görevden alma konusunda geniş bir tercih ve takdir yetkisine sahip olan idarenin, her türlü takdire dayalı işlemlerinde takdir yetkisini kullanırken kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmesi gerektiğinden, davacının daire başkanlığı görevinde başarısız ve yetersiz olduğu ya da görevinden alınmasını gerektirecek bir eylemi, tutum ve davranışı ile hizmete etkisi olan herhangi bir olumsuzluğu bulunduğu yönünde bir tespit bulunmadığı gibi atanmasını gerektiren hukuken geçerli herhangi somut bir nedenin de davalı idarece gösterilmediği dikkate alındığında, salt takdir yetkisinin kullanıldığı ileri sürülerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı, öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesi uyarınca, idarenin hukuka aykırı bulunarak iptal edilen işlemleri nedeniyle kişilerin uğradığı zararların yine aynı idareler tarafından karşılanması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmiştir.


    Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınması ve davalı belediye bünyesinde tekniker olarak atanmasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, öte yandan, dava konusu işlem hukuka uygun olduğundan, işlem nedeniyle yoksun kalındığı belirtilen parasal hakların ödenmesi ve özlük haklarının iadesi isteminin de reddi gerektiği, nitekim, benzer bir davada verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/11/2020 günlü, E:2019/3464, K:2020/2740 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... , K:... sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; İstinaf mahkemesi kararı incelendiğinde, üst düzey yöneticilerin görevden alınmasında idarenin geniş bir yetkisi olabileceği hususunun belirtildiği, 703 sayılı KHK'nın 172. maddesinin (b) bendi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 68. maddesinin B bendinin sonuna; “üst kademe kamu yöneticisi sayılmayan daire başkanı ve bu kadrolara denk yönetici kadrolarına yapılacak atamalarda bu bentte öngörülen hizmet süresi yüksek öğrenim gördükten sonra beş yıl olarak uygulanır." hükmünün eklendiği, bu hüküm ile Daire Başkanlığı kadrosunun üst düzey yöneticilik kadrosundan çıkarıldığı, mahkemelerin, ilgili yasa hükmüne rağmen daire başkanlığını üst düzey yönetici olarak kabul etmelerinin hukuka aykırı olduğu, idarenin takdir yetkisinin mutlak olmadığı, üçüncü kez görevinden alınmasının ciddi mağduriyet yarattığı ileri sürülerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 71. maddesinin 2. fıkrasında; "Kurumlar, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilirler.", aynı Kanun'un 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlara görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memuru bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükümlerine yer verilmiştir.
    5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun "Personel istihdamı" başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında; "Büyükşehir belediyesi personeli büyükşehir belediye başkanı tarafından atanır. Personelden müdür ve üstü unvanlı olanlar ilk toplantıda büyükşehir belediye meclisinin bilgisine sunulur." hükmü düzenlenmiştir.
    Yukarıda yer verilen hükümler ile memurların sınıfları da değiştirilmek suretiyle atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
    Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
    Uyuşmazlık konusu olayda; dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, idarenin mevzuat uyarınca sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı kullanıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dava konusu işlemin, davacının geçmiş hizmetleri ve görevin niteliği göz önünde bulundurularak, hizmetin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, kararda; bu gerekçenin yanı sıra, "daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, bu kadrolara ilişkin olarak davalı idarenin atama ve görevden alma konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu..." değerlendirmesine yer verilmiş olmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; davanın reddi yolunda verilen kararda yer verilen diğer gerekçenin hukuka uygun bulunması karşısında, bu husus, anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E:... , K:... sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan ... TL yürütmeyi durdurma harcı ile artan posta ücretinin davacıya iadesine,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... . İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi