18. Hukuk Dairesi 2016/3247 E. , 2016/8788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA
BİRLEŞEN DAVADA
DAVACILAR : ... vd. Vek.Av....
Asıl ve birleşen dava dilekçesinde, kamulaştırılan taşınmazın iyiniyetli üçüncü kişiye devri nedeniyle 49.182 TL"nin faizi ile birlikte tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dava davacıları vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Davacılar vekilinin temyiz istemi ile ilgili yapılan incelemede;
Davacılar vekiline davalı vekilinin temyiz dilekçesi 26.11.2015 tarihinde yasaya uygun olarak tebliğ edilmiş, mahkeme kararı katılma yoluyla 10.12.2015 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Bu durumda HUMK.nun 433/2. maddesi hükmünde öngörülen 10 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan davacıların temyiz talebinin REDDİNE,
2-Davalı idare vekilinin temyiz istemi ile ilgili yapılan incelemede;
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
a)Asıl ve birleşen dava ve ıslah dilekçelerinde davacılar vekili, davacılar murisine ait olan 107 parsel sayılı taşınmazı kamulaştırılarak davalı idare adına tescil edildiğini, yapılan ifraz sonucu 1133, 1134 ve 1135 parsellerin oluşturulduğunu, 5378 m² yüzölçümlü 1135 parselin 108, 109 ve davaya konu 107 parselle tevhidi sonucu 1140 parselin meydana geldiğini, davalı idarenin zaman içerisinde taşınmazlar üzerinde kurmayı düşündüğü eğitim ve dinlenme tesislerini yapmak amacıyla yapı ruhsatı alıp inşaata başlamasından sonra yerin kaplumbağa koruma alanında kalması nedeniyle belediye tarafından yapımının durdurulduğunu, taşınmaz üzerindeki davalı idare adına yapılan tahsis kaldırılmasına rağmen davacılara duyuru yapılmadığını, daha sonra 9288 m² yüzölçümlü 1140 parsel ve 1133 parselin 27.08.2003 günü 1.498.000 TL bedelle üçüncü şahsa satıldığını, idarenin 2942 sayılı Yasanın 22.maddesine uymadığını ileri sürerek, taşınmazın davacılara tebligat yapılmadan üçüncü kişilere satışı nedeniyle uğranılan zarar karşılığının dava tarihinden yasal faizi ile tahsili istenilmiş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kamulaştırma Yasası"nın 22. maddesi, kamulaştırmanın ve bedelin kesinleşmesinden sonra taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumunun kalmaması halinde keyfiyetin idarece mal sahibi ve mirasçılarına duyurulacağını belirtmiş olup, buna göre taşınmazın idare tarafından kamulaştırılması ve bu kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden sonra ister bir süre amaca uygun kullanılsın isterse hiç
... -2-
kullanmasın ihtiyaç kalmadığının anlaşılması halinde Kamulaştırma Yasası"nın 22. maddesi gereğince taşınmaz mal maliki veya mirasçılarına keyfiyetin duyurulması gerekmektedir. O halde davacılar murislerinden intikal eden 107 parsel sayılı taşınmazın davacı üçüncü kişiye satılan 1750 m²"lik kısmının bedeli ile sınırlı olarak idareden bir talep hakkına sahiptir. Taşınmaz, İhale Yasası hükümlerine göre satıldığına ve ihale de iptal edilmediğine göre muvazaadan da bahsedilemez. Bu nedenle taşınmazın mülkiyeti bedele dönüşmüştür. Kamulaştırma, yasaya uygun şekilde gerçekleştirilen bir işlem olduğuna göre taşınmazın son satışından sonra alınan bedelin kamulaştırma sebebiyle mal sahibine ödenen bedelden daha fazla olup olmadığının incelenmesi gerekir. Diğer bir anlatımla kamulaştırma nedeniyle taşınmazın bedeli kendisine ödendiğine göre aradan geçen zaman içinde taşınmazda bu bedele nazaran yeni bir değer artışı (geçen süre içinde taşınmazın niteliğinin değişip değişmediği “arazi-arsa” araştırılarak her iki niteliğine göre değeri belirlenmelidir) meydana gelip gelmediği incelenmeli, fark varsa bu fark ilgiliye ödenmelidir. Bunun tespiti taşınmazın üçüncü şahsa satış bedeliyle mal sahibinin kendisine daha önce ödenen kamulaştırma bedelinin dava tarihine endekslenmesiyle bulunacak miktarın saptanıp karşılaştırılması ile mümkündür. Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi kamulaştırma nedeniyle mal sahibine verilen bedele (bedel arttırım davası açılması halinde arttırılmasına hükmedilen miktar da dikkate alınarak) ödeme gününden itibaren; aynı şekilde taşınmazın üçüncü şahsa devri sonucu alınan bedele de bu tarihten itibaren dava gününe kadar Türkiye İstatistik Kurumu fiyat artış endeksleri uygulanmak suretiyle ulaştıkları miktarlar saptanıp, ayrıca kamulaştırma gününden sonra taşınmazın bulunduğu yerde idare tarafından yapılan hizmetler, yapılan bina, yol vs. nedeni ile taşınmazda değer artışı olup olmadığı araştırılarak, yapılan araştırma sonucunda değer artışı olduğunun tespiti halinde bu değer artışı da hesaplanıp, bedelden düşülerek davacı aleyhine bir durum meydana gelmiş ise bu bedele hükmetmek gerekirken, davacılar murisine ödenen kamulaştırma bedelinin döviz, asgari ücret, faiz vb artış oranları ortalaması ile güncel karşılığı ve taşınmazın üçüncü kişiye satış bedelinin güncel karşılığı arasındaki farkı davacılara ödenmesi gereken bedel olarak kabul edilerek denetime elverişsiz belirlemeye göre hüküm kurulmuş olması,
b)Davacıların dava konusu taşınmaz nedeniyle murislerinden intikal eden payları 1/5 olmasına rağmen1/4 kabul edilerek hüküm kurulması,
C)Islah edilen miktar için ıslah tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken tüm bedel için dava tarihinden faize hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.