Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20652
Karar No: 2014/25073

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/20652 Esas 2014/25073 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı Kuruma borçlu olmadığının ve ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğini iddia etti. Mahkeme davanın kabulüne karar verdi ancak davalı Kurum vekili temyiz etti. Temyiz isteği değerlendirildikten sonra, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı belirlenen hak sahibine bağlanan ölüm aylığının kesildiği tespit edildi. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesi uyarınca boşandığı eşiyle birlikte yaşayan hak sahiplerinin gelir ve aylıklarının kesileceği belirtildi. Ancak söz konusu dönem için eylemli birlikte yaşama olgusu açık bir şekilde ortaya konulmadığından, mahkeme kararı hukuka aykırı bulundu ve hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise şunlar: Anayasa'nın 20. maddesi, 5510 sayılı Kanunun 56., 59., 100., 298., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6., 24-33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6., 19., 20., 4857 sayılı İş Kanununun 32., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 3., 45-53. maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri.
10. Hukuk Dairesi         2014/20652 E.  ,  2014/25073 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
    Tarihi : 27.05.2014
    No : 2013/439-2014/203

    Dava, davacının davalı Kuruma borçlu bulunmadığının tespiti ve ölüm aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 05/04/2002 tarihinde kesinleşen hak sahibine, 1978 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle Kurumca 2008 yılının Ekim ayında gerçekleştirilen işlemle başlangıç günü itibarıyla kesilerek, 26/10/2008-25/03/2013 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle Anayasa"nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanununun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; uyuşmazlık konusu dönem
    (26/10/2008-25/03/2013) belirtilmek suretiyle, ilgili muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, davacının, adres değişiklik ve nakline ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle Nüfus Müdürlüğü’nden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli ve kalınan adreslerin net olarak tespit edilmesi neticesinde boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden ve geniş kapsamlı Kolluk araştırması yapılmalı, uyuşmazlık konusu dönem itibariyle seçmen bilgi kayıtlarında davacı ve boşandığı eşin nerede oy kullandıkları ve seçmen bilgi sistemindeki adreslerinin neresi olduğu araştırılmalı, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, varsa bankaya bildirilen adresleri getirtilmeli özellikle inceleme konusu davaya ilişkin olarak, anılan mahallelerde görev yapmış/yapmakta olan muhtar ve azalardan istem hakkında düşünce edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacı ve boşandığı eşinin talep konusu döneme ilişkin olarak medula sistemindeki kayıtlarda görülen adresleri de ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi