Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/10662
Karar No: 2022/500
Karar Tarihi: 09.02.2022

Danıştay 10. Daire 2019/10662 Esas 2022/500 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/10662 E.  ,  2022/500 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/10662
    Karar No : 2022/500

    TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ... 2- ... 3- ...
    VEKİLLERİ : Av. ...

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı / ...
    VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. ...

    İSTEMLERİN_KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İstanbul ili, Beşiktaş ilçesinde bulunan ... isimli gece kulübüne 01/01/2017 gecesi yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybeden ...'in annesi ..., ablası ...ile nişanlısı ...tarafından, olay sonucunda uğranıldığı ileri sürülen manevi zararlarına karşılık her bir davacı için ayrı ayrı 250.000,00 TL olmak üzere toplam 750.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile anne ... için 50.000,00 TL, abla ...için 25.000,00 TL ve nişanlı ...için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesince; tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
    I- Davacılar tarafından; hükmedilen manevi tazminat tutarlarının mağduriyetlerini hafifletecek nitelikte olmadığı, düşük miktarda kaldığı, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısmının bozulması talep edilmektedir.
    II- Davalı idare tarafından; tazminat istemlerine konu olayın meydana gelmesinde idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan herhangi bir güvenlik açığının bulunmadığı, ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiği, olay nedeniyle ortaya çıkan zarar ile idari faaliyet arasında illiyet bağının bulunmadığı, dava konusu olayın 5233 sayılı Kanun kapsamında olduğu ve bu nedenle manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiği, 80.000,00 TL manevi tazminat talebinin yüksek ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikte olduğu, manevi tazminata faiz uygulanmaması gerektiği ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhlerine olan kısmının bozulması talep edilmektedir.

    TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

    DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY
    Davacıların yakını ..., İstanbul ili, Beşiktaş ilçesinde bulunan ... isimli gece kulübüne 01/01/2017 gecesi yapılan silahlı saldırıda hayatını kaybetmiştir.
    Müteveffanın annesi, ablası ve nişanlısı olan davacıların manevi zararlarının tazmini istemiyle 22/06/2017 tarihinde davalı idareye yaptıkları başvurunun reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT
    Anayasanın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu; 5. maddesinde, Devletin temel amaç ve görevlerinin, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olduğu; 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin son fıkrasında, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan (maddi ve manevi) zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
    İdare, Anayasanın 125. maddesinde de belirtildiği üzere, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    Bunun yanında, idarenin faaliyet alanıyla ilgili, önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemediği bir takım zararları da nedensellik bağı aramadan sosyal risk ilkesi gereği tazmin etmesi gerekmektedir. İdarenin kusura dayalı ya da kusursuz sorumluluğu yanında, Anayasanın öngördüğü sosyal hukuk devleti anlayışına uygun olarak ve bu temel üzerinden, kolektif sorumluluk anlayışı çerçevesinde bilimsel ve yargısal içtihatlar ile geliştirilen sosyal risk ilkesi, Anayasa'nın yukarıda öngördüğü amaçların gerçekleştirilmesine yöneliktir.
    Sosyal risk ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte, yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan özel ve olağan dışı zararların da topluma pay edilerek giderilmesi amaçlanmıştır.
    5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun, "terör olayları sonucu uğranılan maddi zararlar" bakımından sosyal risk ilkesinin yasalaşmış hali olup, anılan Kanun'un yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihinden sonra meydana gelen terör olayları nedeniyle uğranılan maddi zararların, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi hükümleri (genel hükümler) çerçevesinde sosyal risk ilkesi uyarınca tazminine hukuki olanak bulunmamaktadır.
    Bununla birlikte, 5233 sayılı Kanun, Kanun'un yürürlüğünden önce meydana gelen terör olayları nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlar ile 5233 sayılı Kanun'un yürürlüğünden sonra meydana gelen terör olayları nedeniyle uğranılan "manevi" zararların, genel hükümler çerçevesinde -süresinde olmak kaydıyla- sosyal risk ilkesi uyarınca tazminini talep etme konusunda engel oluşturmamaktadır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME
    A-) Temyize konu kararın, Neslihan Sezen Arseven'in manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile hükmedilen manevi tazminata davalı idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen reddine ilişkin kısımlarının ve incelenmesi:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen kararın, ...'in manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile hükmedilen manevi tazminata davalı idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen reddine ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    B-) Temyize konu kararın, davacılar ...ve ...'in manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin kısmının incelenmesi:
    Manevi zarar; kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
    Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek hakkaniyetli bir tutarı aşmaması gerekmektedir.
    Bakılan uyuşmazlıkta, meydana gelen terör olayı sonucu yakınlarını kaybetmek suretiyle manevi olarak etkilenen davacıların elem ve acı duyması nedeniyle oluşan manevi zararlarının sosyal risk ilkesi gereği tazmini gerekmekle birlikte, İdare Mahkemesi tarafından ödenmesine karar verilen müteveffanın annesi için 50.000,00 TL, ablası için 25.000,00 TL manevi tazminatın, olayın oluş şekli ve zararın idari faaliyet dışında üçüncü kişilerin (terör örgütü mensuplarının) eylemi ile meydana geldiği gözetildiğinde, fazla olduğu görüldüğünden, manevi tazminatın amaç ve niteliği de dikkate alınarak yeniden manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
    Nitekim; benzer olaylar nedeniyle yaşamını yitiren şahısların yakınları tarafından açılan davalarda ilk derece mahkemeleri tarafından hükmedilen, eş için 50.000,00 TL, çocuk için 50.000,00 TL, anne ve baba için 30.000,00 TL ve kardeşler için 15.000,00 TL manevi tazminat miktarları, Dairemizin E:2019/4967, K:2020/970 ve E:2019/8249, K:2020/3966 sayılı kararları ile hakkaniyetli ve Dairemiz içtihatlarına uygun bulunduğundan onanmıştır.
    Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararının, davacılar ...ve ...'in manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin kısmına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesinin kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    2. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının, Neslihan Sezen Arseven'in manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile hükmedilen manevi tazminata davalı idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen reddine ilişkin kısımlarına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair kısmının ONANMASINA,
    3. Temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının, davacılar ...ve ...'in manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kısmının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 09/02/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi