Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/24344
Karar No: 2019/17799
Karar Tarihi: 01.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24344 Esas 2019/17799 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/24344 E.  ,  2019/17799 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş akdini emeklilik nedeniyle sonlandırdığını, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem ve yıllık izin alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Ancak, aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı itirazında bulunulması halinde önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa, önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hesaplanması mümkün olmaz. Yine aralıklı çalışmada yıllık izin hesabında, önceki çalışma döneminin zamanaşımına uğraması için önceki dönemin bitişi ve sonraki çalışma döneminin başlangıcı arasında 5 yılık sürenin geçmesi gerekir.
    Somut olayda, yargılama sırasında alınan 08.10.2015 ve 07.01.2016 tarihli bilirkişi raporlarında iki farklı kıdem tazminatı hesabı yapılmıştır. Yapılan her iki hesaplama da hatalı olup denetime elverişli değildir. Mahkeme gerekçesinde hangi hesaplamanın kabul edildiği belirtmeden davacının dava dilekçesindeki talebi gibi hüküm kurulmuş, davacının fazlaya ilişkin hakkı da saklı tutmuştur. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı, 15.01.1997-18.09.2014 tarihleri arasında aralıklı olarak çalışmış olup davacının ara verdiği dönemler arasında 10 yıllık süreler dolmamıştır. Bu nedenle davacının kıdem tazminatı alacağı bakımından zamanaşımına uğrayan kısım bulunmamaktadır.
    Yıllık izin alacağı bakımından ise, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, yıllık izin alacağında 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmış olup buna göre, 2005 yılı öncesinde 14.08.2002-01.02.2003 tarihleri arası davacının çalışmasında kesinti olduğundan 01.02.2003 öncesindeki yıllık izin alacaklarının zamanaşımına uğradığı, davacının bu tarihten sonraki izinlerini de kullandığı tespit edildiğinden yıllık izin alacağının reddine karar verilmiştir. Yapılan hesaplama hatalıdır. Yukarıda açıklandığı üzere yıllık izin alacağında zamanaşımı süresi 5 yıl olup, davacının aralıklı çalışmalarının bitiş ve başlangıç tarihleri arasında 5 yıllık süreler dolmamıştır. Bu nedenle 01.02.2003 tarihinden önceki yıllık izin ücretinin de hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirmeyle zamanaşımına uğradığının kabulü bozma sebebidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi