Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/1775 Esas 2018/9486 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1775
Karar No: 2018/9486
Karar Tarihi: 17.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/1775 Esas 2018/9486 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/1775 E.  ,  2018/9486 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, kızının davalıya ait okula kaydını yaptırdığını, henüz eğitim ve öğretim başlamadan başka bir okula nakil olduğunu, davalının okul ücretine karşılık aldığı senedi geri vermediği gibi kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlattığını, verilen senedin nama yazılı ve taksit tutarında olmadığını, geçersiz olduğunu, geçersiz çeke dayalı yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin bu yönden iptaline, ayrıca hizmet alınmadığı için de davalıya bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dilekçesiyle, hem geçersiz çeke dayalı takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine hem de hizmet alınmadığı için sözleşme ilişkisi kapsamında davalıya her hangi bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, senedin nama yazılı ve taksit tutarında düzenlenmediğinden bahisle, çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı menfi tespit talebi hakkında gerekçe ve hükümde olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.