11. Hukuk Dairesi 2019/3435 E. , 2020/1156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/03/2018 tarih ve 2017/175 E- 2018/121 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 16/05/2019 tarih ve 2018/1190 E- 2019/590 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 26.04.2016 tarihinde gerçekleştirdiği, 2016/3359-2, 5, 13 kod numarası verilen, "profil" tasarım başvurusunun tescili ve ilânı üzerine, davalı şirket tarafından başvuru konusu tasarımın Saray Haziran 2014 kataloğunda yer alan 11124-11125 kod numaralı ürünlerin aynısı olduğu gerekçesiyle yenilik ve onlardan belirgin biçimde farklı olmaması sebebiyle de ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığı iddialarıyla tasarım tescilinin kesinleştirilmesinin önlenmesi ve tescilin iptali talebiyle gerçekleştirilen itirazı üzerine, diğer davalı ... YİDK tarafından 2017/T-266 sayılı kararla tasarım tescil başvurusunun reddedilip ve tescilinin iptal edildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, zira başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını taşıdığıni ileri sürerek hukuka aykırı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru konusu davacının 26.04.2016 tarihinde gerçekleştirdiği, 2016/3359-2, 4, 13 sayılı tasarımların, davalı tarafından sunulan Saray Haziran 2014 kataloğunda yer alan 11124-11125 kod numaralı ürünlerin görünümünden hareketle gerçekleştirilmediği, davacıya ait 2017/3359-2, 4, 13 sayılı tasarımların ayırt edicilik vasfının da bulunduğu, fakat, yargılamaya konu başvuru konusu cephe sistemi kanat profilleri tasarımlarının koruma kapsamına alınmak istenilen görünümlerinin son kullanım esnasında görünebilirlik vasfının bulunmadığı, görünmeyen bir ürünün tasarımının 554 sayılı KHK hükümlerine göre tescilinin olanaklı olmadığı, ortada 554 sayılı KHK’ya göre korunabilecek görünebilir bir tasarım bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, görünmeyen bir ürünün tasarımının 554 sayılı KHK hükümlerine göre tescilinin olanaklı olmadığı, somut uyuşmazlıkta da ortada 554 sayılı KHK’ya göre korunabilecek görünebilir bir tasarım bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.