Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/36111 Esas 2020/8019 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/36111
Karar No: 2020/8019
Karar Tarihi: 08.09.2020

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/36111 Esas 2020/8019 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın katılan adına sahte senet düzenleyerek katılan aleyhinde icra takibi başlatması suçlamasıyla açılan davada, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyeti kararlaştırıldı. Sanığın savunmaları, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, suça konu senet üzerinde yapılan kriminal inceleme ile senedin ön yüzündeki yazılar ile borçlu altındaki imzanın katılanın elinden çıkmadığının tespit edildiği, sanığın hazırlık aşamasında katılan ile aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak senedi aldığını, yargılama aşamasındaki savunmasında ise katılanı tanımadığını ve bahse konu senedin ismini bilmediği kişiler tarafından kendisine teslim edildiğini beyan etmesi birbiriyle çelişik ve hayatın olağan akışına aykırı olup, sanığın sahte olarak düzenlediği senedi icra dairesini aracı kılmak suretiyle kullanarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği kabul edilmiştir. TCK'nın 158.1-d, 35, 52, 53, ve 204/1 maddeleri uyarınca sanık hüküm giymiştir.

15. Ceza Dairesi 2017/36111 E. , 2020/8019 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK.nın 158/1-d, 35, 52, 53 maddeleri gereği mahkumiyet
2- TCK.nın 204/1, 53. maddeleri gereği mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek ve ayrıca hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılan adına 15/07/2009 tarih, 10/02/2010 vade tarihli 142.800,00 TL bedelli sahte senet düzenleyip, 1. ciranta olduğu söz konusu senede dayalı olarak katılan aleyhinde icra takibi başlattığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın savunmaları, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, suça konu senet üzerinde yapılan kriminal inceleme ile senedin ön yüzündeki yazılar ile borçlu altındaki imzanın katılanın elinden çıkmadığının tespit edildiği, sanığın hazırlık aşamasında katılan ile aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak senedi aldığını, yargılama aşamasındaki savunmasında ise katılanı tanımadığını ve bahse konu senedin ismini bilmediği kişiler tarafından kendisine teslim edildiğini beyan ederek birbiriyle çelişik ve hayatın olağan akışına aykırı savunmalarda bulunduğu, sanığın sahte olarak düzenlediği senedi icra dairesini aracı kılmak suretiyle kullanarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği gerekçelerine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin, suçun sübutuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 08/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.