3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8197 Karar No: 2019/15958 Karar Tarihi: 16.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/8197 Esas 2019/15958 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi ve incelendi. Mahkeme, suçun tehdit suçu olduğunu ve uzlaştırma kapsamında olduğunu belirtti. Ancak, uzlaşma işleminin olumlu sonuçlanmasının araştırılması gerektiğini ve sanığın denetim süresi içinde başka bir kasıtlı suçtan mahkum olup olmadığının tespiti ile hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği sonucuna vardı. Ayrıca, sanığın cezasında hükümde belirtilen maddelerin yanlış yer alması ve meydana gelen yaralanmanın niteliğine göre cezanın belirlenmesi gerektiği belirtildi. TCK'nin 106/1-1.cümle, 86/1, 86/2, 87/1-c, 253 ve 5271 sayılı CMK'nin 34. maddesi ve maddeye eklenen fıkra, 6/1-f.4 ve 86/3-e maddeleri bu kararda bahsedilen kanun maddeleridir.
3. Ceza Dairesi 2019/8197 E. , 2019/15958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması sureti ile mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer sebeplerinin reddine, ancak; 1) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1.cümle maddesinde tanımlanan “Tehdit” suçu olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, Konya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2015 tarih ve 2014/317 Esas - 2015/323 Karar sayılı ilamına konu suç yönünden uzlaştırma usulünün uygulanıp uygulanmadığının araştırılması, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresi içinde başkaca kasıtlı suçtan mahkum olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu, 2) Kabule göre; neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama niteliğindeki "yüzde sabit iz" in basit tıbbi müdahale giderilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilip, sanığa verilen temel cezanın 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince tayin olunması gerekirken TCK"nin 86/2. maddesinin esas alınması, 3) Sanığın eylemini, TCK"nin 6/1-f.4 maddesine göre, silahtan sayılan sopa ile işlediği mahkemenin kabulü, sanığın ikrara yönelik savunması ve mağdur ile tanık beyanlarından anlaşıldığı halde, sanığın cezasında TCK"nin 86/3-e maddesine göre arttırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi, 4) Mağdurda meydana gelen yaralanmanın niteliğine göre, TCK’nin 87/1-c maddesinin uygulanması suretiyle belirlenecek cezanın üç yıldan az olamayacağı gözetilmeyerek, TCK’nin 87/1-son hükmüne muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 16.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.