10. Hukuk Dairesi 2014/17944 E. , 2014/24983 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Amasra Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 22.11.2013
No : 2012/158-2013/212
Dava, hak sahibi konumundaki davalıya yersiz olarak ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 2001 yılında kesinleşen davalıya, 31.12.2000 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Kanun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca Kurumca 2012 yılında gerçekleştirilen işlemle 17.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 17.10.2008-16.12.2009 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada mahkemece gerekli inceleme ve araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; davalı ve boşanılan eş hakkında “Nitelikli Dolandırıcılık” suçundan dolayı Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/229 Esas 2007/23 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında tanık sıfatıyla ifadeleri alınan ve tarafsız kamu tanığı olduğu anlaşılan M.. D. A.. A..A.. K... B.. ve Ş.. K.. davalı ile boşandığı eşi O.. K..
boşanmalarına rağmen fiilen birlikte yaşadıklarını beyan etmeleri, davalının ve boşandığı eşinin nüfus sistemindeki adres hareketleri incelendiğinde ceza davasının açılmasından sonraki döneme rastlayan 17.12.2006 tarihinde adres değiştirerek aynı binanın farklı katlarında adres beyan etmeleri, bu eylemin açılan ve açılacak davaların hukuki sonuçlarından kurtulmaya yönelik bir eylem olarak algılanması gerektiği, Kurucaşile Jandarma Komutanlığı tarafından da davalı ile boşandığı eşinin boşandıkları dönemde iki katlı evin farklı katlarında ikamet ettikleri tespit edilmiş ise de tarafların Kurucaşile İlçesi Elvanlar Köyü’nde yaşamaları buranın küçük bir yerleşim birimi olması gözetildiğinde, Jandarma ekiplerince yapılan bu tespitin tarafların ayrı yaşıyor olması şeklinde yorumlanmasını mümkün kılmadığı, bu yorumun hayatın olağan akışına aykırı düşeceği, fiilen birlikte olmayan eşlerin küçük bir yerde bu kadar yakın mesafede kalmak istemelerinin kendilerinden beklenemeyeceği, en son olarak da davalı ile ceza dava dosyasında beraat kararı verildikten sonra 19.11.2009 tarihinde yeniden evlenmeleri karşısında ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı ile boşandığı eşinin dava konusu dönem boyunca fiili birlikteliklerinin varlığı belirgindir.
Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.