12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1572 Karar No: 2020/2533 Karar Tarihi: 09.03.2020
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1572 Esas 2020/2533 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açmıştır. Mahkeme davacının maddi tazminat talebini reddetmiş ancak manevi tazminat talebinin kısmen kabul ederek 560.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Davacı vekili ve davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Yapılan incelemeye göre; maddi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiği, manevi tazminat miktarının az olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarının hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin edilmediği, nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi gibi kanuna aykırı uygulamalar yüzünden kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararın bozulmasına, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
12. Ceza Dairesi 2019/1572 E. , 2020/2533 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabülü ile 560.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 17.08.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin maddi tazminat talebinin kabulü gerektiğine, manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda çok fazla manevi tazminata hükmolunması, 2- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı esas alınarak karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihindeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.