4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5779 Karar No: 2018/2392 Karar Tarihi: 28.03.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5779 Esas 2018/2392 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/5779 E. , 2018/2392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 15/01/2015 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun"dan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalıların görevli polis memuru ... ve Ziyattin Aygül"ü darp ederek yaralanmalarına neden olduklarını, polis memurlarının yaralanmadan dolayı belirli süre iş gücünden yoksun kaldığını, bunun adli tıp raporu ile sabit olduğunu, polis memurlarına 2330 sayılı Kanun gereğince nakdi tazminat ödendiğini belirterek, ödenen tazminatın rücuen tahsilini talep etmiştir. Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; alınan bilirkişi raporu benimsenerek ve talep ile bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen kısa karar ile, "06/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 9.509,24 TL nin , davalılardan ..."ın bu miktarın 2.194,44 TL si ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine”" şeklinde hüküm tesis edilmiş olduğu halde gerekçeli kararda, ""06/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 9.509,24 TL nin (davalılardan ..."ın bu miktarın 2.194,44 TL si ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine"" şeklinde hüküm kurulmuş ve böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuştur. Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; önceki kısa kararla bağlı olmaksızın, kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir. Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekili ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalı ..."dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.