11. Hukuk Dairesi 2018/2794 E. , 2019/4273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/07/2017 tarih ve 2016/182 E. - 2017/308 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/03/2018 tarih ve 2017/1429-2018/299 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2003/26046, 2007/31015, 2009/45261, 174582, 2003/26044, 2014/03131, 2014/13650, 187590 sayılı ve "BİM DİSCOUNT MARKET", "BİM GERÇEK İNDİRİM SÜREKLİ İNDİRİM", "BİM ŞEKİL", "BİM DİSCOUNT MARKET", "BİM TOPTAN FİYATINA PERAKENDE SATIŞ", "BİMS", "BİM"S", "BİM ŞEKİL" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “KABİM ELEKTRONİK YELKENİNİZ ENERJİ DOLACAK” ibaresini 09, 11 ve 35. sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, 2015/01562 numarasını alan başvuruya müvekkilinin itirazının YİDK"nın 2016-M-2440 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa 556 sayılı KHK 8/1-b ve 8/4 maddesi anlamında iltibas tehlikesinin olduğunu, tüm sınıflar bakımından başvurunun reddinin gerektiğini ileri sürerek, YİDK"nın 2016-M-2440 sayılı kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, tarafların markalarının alıcı çevrelerinin tamamen farklı olduğunu, benzer ihtiyaçları gidermediklerini, son kullanıcıları arasında bağlantı olmadığını, müvekkilinin 2004/26936 sayılı "KABİM" ibareli kök markasının 24.08.2004 tarihinden beri koruma altında olduğunu, 556 sayılı KHK 8/4 maddesi koşullarının oluşmadığını, marka başvurusunun kötü niyetli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2015/01562 tescil numaralı markanın, davacı şirket markaları ile 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, taraf markaları kapsamındaki mal ve hizmetler aynı veya benzer olduğundan ve dava konusu marka kapsamındaki ön koşul olan farklı mal veya hizmetler bulunmadığından 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesi hükmünün uygulanma imkânının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.