14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8495 Karar No: 2019/6443 Karar Tarihi: 09.10.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8495 Esas 2019/6443 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen ortaklığın giderilmesi davasında davalılara yapılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle verilen hüküm temyiz edilmiş. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrasına göre ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur ve her iki adres de bilinen adrestir. Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat usulü Tebligat Kanunu ve yönetmelikte düzenlenmiştir. Kararda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesinde, kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ işleminin kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağı; aynı Kanunun 22. maddesi ise muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin onsekiz yaşından aşağı olmaması ve ehliyetsiz bulunmaması gerektiğini belirtmektedir. Kararın sonunda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılması için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2016/8495 E. , 2019/6443 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Tebligat Kanununun 10. maddesinin 2. fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi (davacı) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Buna göre ilk defa bildirilen adresin muhatabın(davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun tebligat esasları başlıklı ikinci faslı ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin, tebligat esasları başlıklı üçüncü bölümünde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat usulü düzenlenmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat başlıklı 16.maddesinde, kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ işleminin kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağı; aynı Kanunun, yaş ve ehliyet şartı başlıklı 22. maddesinde, muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran onsekiz yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, 1-Davalılardan ...’a yapılan gerekçeli karar tebliğinin vekili Av. ... olduğu halde, vekili olmayan Av. ...’a yapıldığı anlaşıldığından, gerekçeli kararın davalı adına vekaletname sunan vekile yapılması, 2-Davalılardan ...’ya çıkartılan gerekçeli karar tebligatının, aynı çatı altında oturan oğlu imzasına tebliğ edildiği, tebligatı imzalayanın ehil olup olmadığının tebliğ mazbatasına yazılmadığı, tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu anlaşıldığından, gerekçeli kararın adı geçen davalılara, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliği ile, temyiz süresinin beklenilmesi; Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 09.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.