13. Hukuk Dairesi 2018/4574 E. , 2018/9473 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekilleri avukat ..., avukat .... Hatipoğlu ile davacı Asil ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların murisi ...."ın vekili olduğunu, muris adına ...3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/127 esas sayılı dosyasını takip ettiğini, davanın muris lehine sonuçlandığını, murisle bu dava konusu taşınmazın değerinin %20 si oranında vekalet ücreti ödeneceği konusunda anlaştıklarını ancak ödeme yapılmadan murisin vefat ettiğini, sonrasında mirasçılarının ödeme yapmayı kabul etmediklerini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 1.917.300,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı, davalıların murisinden aldığı vekaletname ile tapu iptal ve tescil davasını vekil olarak takip ettiğini, davayı sonuçlandırıp kesinleşmesini sağladığını ancak vekalet ücretini tahsil edemediğini beyan etmiş, davalılar ise davacı avukatın muristen vekalet ücretini tahsil ettiğini ve vekalet ücretinin rayiç değer değil harca esas değer üzerinden hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davacı avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinin, bu konuda yazılı bir sözleşmenin bulunmaması nedeniyle Avukatlık Kanununun 164/4. maddesi gereğince dava değerinin takdiren %15’i üzerinden belirlenmesi gerektiği kabul edilerek, yapılan keşif sonucunda taşınmazın değeri olarak tespit edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.917,300,00 TL üzerinden hüküm kurulmuştur.
Oysa ki davacıların vekalet ücreti talep etmiş oldukları söz konusu tapu iptal ve tescil davasında harca esas değer farklı olup peşin harç da bu değer üzerinden yatırılmış, davada ıslah da yapılmamıştır. Bu durumda vekalet ücretinin, harcın yatırıldığı dava değeri üzerinden hesaplanarak, bu miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan husus göz ardı edilerek, iş bu davada mahallinde yapılan keşifte bilirkişi tarafından müddeabihin değeri olarak belirtilen miktarın vekalet ücreti hesabında esas alınmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : 1. Bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.