Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14087
Karar No: 2019/6437
Karar Tarihi: 09.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14087 Esas 2019/6437 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/14087 E.  ,  2019/6437 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.10.2014 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı tesisi ve tapuya şerh verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili, Güzelyalı Sitesi içerisinde 34 hane bulunduğunu, sitede yaz kış oturulduğunu, site çevresinin tümüyle 1. derecede sit bölgesi olduğunu, site içinde bulunan 34 hanenin içme ve kullanma suyu ihtiyacının İzsu şehir suyu şebekesine henüz bağlanmamış olması ve ihtiyaç nedeniyle kaynak bulunmadığından özbek mevkii 977 parsel sayılı taşınmazda bulunan yeraltı suyundan karşılandığını, bugüne kadar su temini konusunda bir sorun yaşamadıklarını ancak bir süredir bahsi geçen gayrimenkulün satılacağını ve su ihtiyacını temin etmelerine izin verilmeyeceğini duyduklarını, belirterek su ihtiyacı temininin sekteye uğramaması için ve ivedilikle su hakkının korunması için dava sonucuna ve kararın kesinleşmesine kadar tapuya tedbiren irtifak hakkı şerhi konulmasına, 977 parsel sayılı taşınmaz üzerinde site lehine irtifak hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının tek başına bu davayı açma yetkisinin bulunmadığını, davada yasanın aradığı hiç bir şartın gerçekleşmediğini davacının zorunlu su mecra hakkı ihtiyacının bulunduğunun saptanması gerektiğini, su ihtiyacı olduğunun anlaşılması halinde başka yoldan bu ihtiyacın sağlanıp sağlanamayacağının da araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne, 977 parselden çıkan suyun 1/4"ünün davacı site tarafından kullanılmasına bakiyesinin arsa sahibi davalılar tarafından kullanılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Burada öncelikle belirtilmesi gereken husus TMK"nın 718. maddesi gereğince kaynakların arazi mülkiyeti kapsamında kaldığıdır. Benzeri bir hükme "Kaynak ve yeraltı suları" başlıklı TMK"nın 756. maddesinde yer verilmiş "Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılır. Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak, bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arsa maliki olmak onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz. Arazi maliklerinin yeraltı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." düzenlemesi yapılmıştır. Gerek TMK"nın 718. ve gerekse 756. maddelerinde sözü edilen kaynaklar yeraltı sularından farklıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse kaynak, kendiliğinden veya insan emeği ile topraktan çıkartılan sudur. Yeraltı sularının menfaati ise umuma ait sulardan olduğundan arazi mülkiyetine tabi değildir. Bunlardan yararlanmanın şekilleri özel kanunlarla gösterilmiştir. Nitekim bu hususta Yeraltı Suları Hakkındaki 167 sayılı, Devlet Su İşleri Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri hakkında 6200, Köy İçme Suları Hakkında 7478 sayılı Yasalarda ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır. 167 sayılı Yeraltı Suları Kanunu ile 08/08/1961 tarihli tüzükte yeraltı sularından kişilerin faydalanma koşulları da gösterilmiştir. Bundan başka Yargıtay uygulamalarına göre bir araziden bir akarsu meydana getirecek kadar gür olarak su çıkmakta ise bu tür kaynaklar üzerinde de özel mülkiyet söz konusu olamaz.
    Açıklanan iki özel durum dışında arazi malikinin arazisinden çıkan kaynağı dilediği gibi kullanmak isterse de kaynak üzerinde başkasına irtifak hakkı tanınmak veya tam tersi mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi bulunmaktadır.
    Diğer taraftan kanuni (zorunlu) su (kaynak) hakkı TMK"nın 761. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre de, "evi, arazisi veya işletmesi için gerekli sudan yoksun olup, bunu aşırı zahmet ve gidere katlanmaksızın başka yoldan sağlayamayan taşınmaz maliki koşusundan onun ihtiyacından fazla olan suyu tam bir bedel karşılığında olmasını sağlayacak bir irtifak kurulmasını isteyebilir. Zorunlu su irtifakının kurulmasında öncelikle kaynak sahibinin menfaati gözetilir". Şüphesiz bu hükmün uygulanması için anılan Yasanın 760. maddesinin gözardı edilmemesi gerekir.
    Bütün bu açıklamaların sonucuna göre uyuşmazlığın çözümünde davalıların maliki olduğu 977 sayılı parsel içerisinde bulunan kuyunun yeraltı suyu veya TMK"nın 718. ile 756. maddeleri kapsamında kalan kaynak suyu olup olmadığının öncelikle ortaya çıkartılması gerekmektedir. Dosyada mevcut ziraat yüksek mühendisi ve jeoloji yüksek mühendisi tarafından düzenlenmiş 10/07/2015 tarihli ve 18/02/2016 tarihli ek raporlara göre 977 parselde sondaj kuyu kazılarak çıkarılan dava konusu suyun yeraltı suyu olduğu belirlenerek açıklanmıştır.
    Yeraltı suları genel su hükümlerine tabi olup, kadim ve öncelikli kullanım nazara alınır.
    Arazisinde faydalı ihtiyaçları için yeter miktarda su bulunmayan veya bu suyu elde etmesi fahiş masrafı icap ettiren bir kimsenin, komşu arazideki yeraltı suyundan istifade şartları 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanununda ve bu Kanunun 6. maddesindeki yollamayla 20/07/1961 tarihli Yeraltı Suları Tüzüğünün "Komşu hakkı" karar başlıklı 16. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
    O halde, 977 parselin çap kaydı içerisinde kalan yeraltı suyundan yararlanma ancak yukarıda belirtilen özel yasa ve tüzük hükümlerine göre mümkün olacağından istemin olanaklı olup olmadığını bu yasa ve tüzük hükümlerine göre değerlendirmek ehil bilirkişilerden bu konuda alınacak ayrıntılı ve gerekçeli rapora göre sonuca gidilmelidir. Bu yönler bir yana bırakılarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi