22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/1985 Karar No: 2012/5101
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1985 Esas 2012/5101 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2012/1985 E. , 2012/5101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi TARİHİ : 20/10/2011 NUMARASI : 2007/1049-2011/927
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı temyizi açısından; mahkemece, reddedilen kalemlerde maktu ücreti vekalete hüküm kurulmuştur. Mahkemenin karar tarihi 20.10.2011 olup, 03.12.2010 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler Tebliğinin 12. maddesinin “Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne geri tespit edilen ücretten az olamaz” kısmının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin 30.06.2011 tarihli Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararından sonra verilmiştir. Buna göre, reddedilen kısma dair davalı lehine ücreti vekalet maktu değil nisbi olarak belirlenmelidir. 3-Davalı temyizine gelince; a-193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nun 25/1. maddesinin 1. bendinde ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımların gelir vergisinden müstesna oldukları belirtilmektedir. 16.06.2009 tarihli ve 5904 sayılı Kanun"un 1. maddesiyle; bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat” ibaresi “ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. Somut olayda davalı işverence davacıya işe başlatmama tazminatı ödemesi yapılırken gelir vergisi kesintisi yapılmıştır. Davacıya yapılan ödeme 16.06.2009 tarihinde yapılan kanun değişikliğinden önce olduğundan işverence gelir vergisi kesintisi yapılması kanuna uygun olup, davacının ilgili Vergi Dairesinden yapılan kesintinin iadesini istemesi gerekirken mükerrer ödemeye sebep olacak şekilde davalıdan talep etmesi mümkün değildir. Bu sebeple bu kısım yönünden mükerrer ödemeye yol açacak şekilde söz konusu kesintinin de hesaplanan alacak miktarına dahil edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. b-Mahkemece kabul edilen kısım için davacı lehine hüküm altına alınan ücreti vekalet de, yukarıda anılan 30.06.2011 tarihli Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı dikkate alınarak nisbi olarak belirlenmelidir. c-Dosya içeriğine göre, davacı lehine icra inkar tazminatının koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Takibe konu edilen alacaklar davalı tarafın itirazına uğramış, yargılamayı gerektiren bir süreç geçirilmiştir. İcra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm altına alınmış olması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.