Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin, daha önce bildirimde bulunulmadan, 18/05/2010 günü çağırılarak yarın işe gelme denilmek suretiyle feshedildiğini, feshin geçerli sebebe dayanmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir. 
Davalı taraf, usulüne uygun davete rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, feshin usulüne uygun olmadığı değerlendirilerek işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davacının davalı şirkette herhangi bir çalışması bulunmadığı, yaptıkları inceleme sonunda davacının ..Ltd. Şti. işçisi olduğunu tespit ettikleri savunularak, davanın reddi gerektiği belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre, SGK hizmet cetvelinde, davacının 23/10/2009-19/05/2010 arası çalışmasının işveren ...... Ltd. Şti. nezdinde geçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece SGK kayıtlarının dayanağı belgeler getirtilmeli, durum davacıya açıklatılmalı, dava dışı bu şirket ile davalı arasında bir bağlantı bulunup bulunmadığı netleştirilmeli, dava koşulu olması açısından husumetin kime yöneltilmesi gerektiği belirlenmelidir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesinde, kabul edilebilir yanılgıya dayanan iradi taraf değişikliği taleplerinin mahkemece kabul edilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır. İşverenin dava dışı şirket olduğunun anlaşılması halinde, davacıya süre tanınarak, davayı bu şirkete yöneltmesi sağlanmalı, ardından esasa girilerek yargılama gerçekleştirilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.