20. Ceza Dairesi 2019/4203 E. , 2020/2997 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Malatya 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli, 2016/772 esas ve 2017/299 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/10/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Sanık hakkında, 15/12/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda; Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2014 tarihli, 2014/438 soruşturma, 2014/208 esas ve 2014/75 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı,
2-Yapılan yargılama sonunda Malatya 7.Asliye Ceza mahkemesinin 18/11/2014 tarihli, 2014/794 esas ve 2014/273 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 68.maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191 ve aynı Kanun’un 85.maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi KanunununYürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanun"a eklenen geçici 7.maddesinin 2.fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 19/12/2014 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
3-Sanığın 11/03/2016 tarihinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma (alkol etkisi altındayken araç kullanma) suçundan Malatya 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2016 tarihli, 2016/413 esas ve 2016/822 sayılı ilamı ile TCK’nın 179/ 3. maddesi uyarınca 600,00TLadli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 22/06/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
4- İhbar üzerine kanun yararına bozma istemine konu Malatya 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli, 2016/772 esas ve 2017/299 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51.maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, kararın 29/03/2017 tarihinde istinaf yoluna gidilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık Miraç Keleş’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191/8-9. maddesi hükmü nazara alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2014 tarihli ve 2014/794 esas, 2014/273 sayılı kararının 19/12/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 11/03/2016 tarihinde işlediği alkol etkisi altındayken araç kullanma suçundan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51. maddesi gereğince hapis cezalarının ertelenmesine dair Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli ve 2016/772 esas, 2017/299 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmı ile "....bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir..." şeklinde değinildiği üzere, dosya kapsamına göre, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2014 tarihli kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 19/12/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 11/03/2016 tarihinde alkol etkisi altındayken araç kullanma suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmek suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli ve 2016/772 esas, 2017/299 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi :
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında sanık isminin ... yerine maddi hata sonucu Miraç Keleş olarak yazıldığı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2014 tarihli ve 2014/794 esas, 2014/273 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi KanunununYürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanun"a eklenen geçici 7/2. uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına tutulmasına karar verildiği, kararın 19/12/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmesinden sonra , denetim süresi içerisinde 11/03/2016 tarihinde işlediği “trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçu nedeniyle mahkemesince cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine kanun yararına bozma istemine konu karar ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının; 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde verildiği,hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine tâbi olmadığı, 5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan,
"a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması..." hallerinde, hükmün açıklanmasına karar verilebileceği,5237 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan düzenleme karşısında, denetim süresi içerisinde yeniden “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu işlemesi halinde hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma ( alkol etkisi altındayken araç kullanma) suçu nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Malatya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli ve 2016/772 esas, 2017/299 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 17/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.