6. Ceza Dairesi 2020/1971 E. , 2021/651 K.
"İçtihat Metni" Hırsızlık suçundan sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 522. maddeleri uyarınca neticeten 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2019 tarihli ve 2009/217 esas, 2009/935 sayılı kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 15.06.2014 tarihinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hükmün açıklanması ile 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 522. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/1097 esas, 2019/555 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 29.06.2020 günlü ve 94660652-105-06-5434-2020-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 10.07.2020 günlü ve 2020/59193 sayılı ihbarnamesiyle dosyanın Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
“ Hırsızlık suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1 ve 522. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2005 tarihli ve 2004/662 esas, 2005/444 sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 20/11/2008 tarihli ve 2005/17117 esas, 2008/21667 karar sayılı ilamı ile bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama sonucunda 765 sayılı Kanun"un 493/1 ve 522. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2009 tarihli ve 2009/217 esas, 2009/935 sayılı kararının 09/10/2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 15/06/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı mahkum edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, 765 sayılı Kanun"un 493/1 ve 522. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/1097 esas, 2019/555 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 493/1, 102/3 ve 104/3. maddeleriyle suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 66/1-e ve 67/4. maddelerinin ayrı ayrı bir bütün olarak uygulanması sonucunda, 5237 sayılı Kanun’un 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı süresi bakımından 5237 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olduğu, sanığın 01/08/2001 tarihinde işlemiş olduğu hırsızlık suçundan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesince 14/06/2005 tarihli kararıyla sanığın mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 20/11/2008 tarihli ve 2005/17117 esas, 2008/21667 karar sayılı ilamı ile bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2009 tarihli ve 2009/217 esas, 2009/935 sayılı kararının verildiği ve bu kararın itiraz edilmeksizin 09/10/2009 tarihinde kesinleştiği, deneme süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen mahkûmiyet hükmü nedeniyle yapılan ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09/10/2009 tarihinden deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 15/06/2014 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin durduğu, bu haliyle 01/08/2001 olan suç tarihi ile hükmün açıklanarak mahkûmiyet kararının verildiği 25/06/2019 tarihleri arasındaki süreden, duran zamanaşımı süresi düşüldükten sonra geçen zamanda sanığın lehine olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince belirlenen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında dava zamanaşımının dolmuş olması nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK"nin 493/1, 522, 102/3 ve 104/3. maddeleri ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nin 142/1-b, 66/1-e ve 67/4. maddelerine uyduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Kanun’un 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı süresi bakımından 5237 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olduğu, aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık kesintili zamanaşımı süresinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09/10/2009 tarihi itibariyle durduğu ve sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 15/06/2014 tarihinde yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında 12 yıllık kesintili dava zamanaşımının suç tarihi olan 01/08/2001 gününden hüküm tarihi olan 25.06.2019 gününe dek geçmiş bulunduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması sebebiyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli ve 2018/1097 esas, 2019/555 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 25/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.