Esas No: 2019/1041
Karar No: 2022/634
Karar Tarihi: 09.02.2022
Danıştay 8. Daire 2019/1041 Esas 2022/634 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/1041 E. , 2022/634 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1041
Karar No : 2022/634
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Müdürlüğü - …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının 21.05.2014 tarihinde ulaşım amacıyla kullandığı EGO Genel Müdürlüğü işletmesinde olan Ankaray Hattındaki metroda, makinistin dur-kalk yapması nedeniyle dengesini kaybederek metronun (vagonun) içinde yere düşmesi sonucu sol femur boyun kırığı meydana geldiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen 3.555,37-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; ulaşım amacıyla davalı idareye ait metro trenini kullanan davacı ve davalı idare arasında zımni bir sözleşme ilişkisinin bulunduğunun kabulü gerektiği, taşıma sözleşmesi niteliğindeki bu sözleşmenin idari bir sözleşme niteliğinde olmadığı ve özel hukuk sözleşmesi olduğu, davacının metro treninde seyahat ederken meydana geldiğini ileri sürdüğü yaralanma olayının ise sözleşme konusu edimin ifasıyla ilgili bulunduğu, davacı ile davalı idare arasında sözleşmeyle kurulan özel hukuk ilişkisinden kaynaklanan ve sözleşme sonrası aşamaya ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerlerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinde "İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." kuralı yer almaktadır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesinin (f) bendinde, "büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek", (p) bendinde ise, "büyükşehir içindeki toplu taşıma hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek, büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi ve servis araçları dahil toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek" büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 21.05.2014 tarihinde ulaşım amacıyla davalı idarenin işletmesinde olan Ankaray Hattındaki metroya bindiği, tren hareket ettiği esnadaki dur kalk hareketleri sırasında davacının düşmesi sonucunda gelişen sol femur boyun kırığına bağlı olarak yaralandığı ileri sürülerek bu olay nedeniyle (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) 3.555,37.-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya eksiklik şeklinde tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükünün doğmasına yol açmaktadır.
Davalı idarenin belediye kamu hizmeti niteliğinde olan taşımacılık faaliyetini yürüttüğü sırada meydana gelen zararların tazmini istemiyle açılan davada, olayın meydana gelmesinde davalı idarenin bir hizmet kusurunun ve olaydan doğan zararın hizmet kusuru esasına göre tazminini gerektiren koşulların bulunup bulunmadığının saptanması gerekmekte olup, bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılacağından uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı yerlerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.