18. Ceza Dairesi 2019/3721 E. , 2019/10245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın “artist artist cevap verme” şeklindeki ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden yetersiz gerekçe ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
2) Sanığın, olay tarihinde kız kardeşinin rahatsızlanması üzerine tedavisi için gittiği hastane acil servisinde görevli doktor katılan ...’ya hitaben söylediği “o parmağını gözüne sokarım” biçimindeki mahkemece tehdit kabul edilen sözleri ve akabinde hastayı katılan ...’tan devralarak tedavisine devam eden görevli doktor katılan ...’ya "bunun hesabını yarın soracağım, seninle yarın görüşeceğiz" diyerek tehdit ettiği kabul edilen somut olayda, sanığın katılanlara yönelik aynı kasıt altında tehdit etmesi ve iki eylem arasında geçen zaman gözetildiğinde kastın yenilendiğine dair bir emare de bulunmaması karşısında, tehdit suçundan tek hüküm kurulup, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanarak cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Kabule göre de;
a) Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında uygulama maddesinde seçimlik ceza yaptırımı öngören hakaret ve TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunda gerekçe gösterilmeksizin doğrudan hapis cezasının tercih edilmesi,
b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.