Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21297
Karar No: 2016/726
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/21297 Esas 2016/726 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/21297 E.  ,  2016/726 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:


    K A R A R

    Davacı 3.kişi vekili, müvekkilinin, “...." adresinde ticari faaliyet gösterdiğini, davalı alacaklının borçlu... hakkında yaptığı takip sonucu...İcra Müdürlüğü"nün 2012/12442 sayılı dosyasında davacıya ait malların haczedildiğini, ancak haczedilen malların borçluya değil, davacıya ait olduğunu, davacı tarafından fatura ile alındığını, iş yerinin davacı adına vergi kaydı ve kira sözleşmesi bulunduğu gibi,... tarafından abonelik kaydı bulunduğunu, borçlunun 31/12/2012 tarihinde işletmeyi boşaltıp ayrıldığını, vergi dairesine bildirimde bulunduğunu, haciz tutanağında belirtilen adres ile haczin yapıldığı adresin aynı yer olmadığını, sadece haciz mahallinde borçluya ait...Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Merkezi"ne ait bir adet bağış belgesi bulunduğunu, bu belge nedeniyle yerin borçluya ait olduğunun kabul edilemeyeceğini iddia ederek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, davacının borçlu İsmail ile hiç bir bağı olmadığına ilişkin iddiasının gerçeği yansıtmadığını, borçlunun mernis adresinin haczin yapıldığı adres olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz yapılan adres ile davacı borçlunun kira sözleşmesi, fatura, elektrik aboneliği, yoklama fişi gibi belgelerde sunduğu adresin farklı olduğu, haciz yapılan adreste borçluya ait sadece 05/09/2014 tarihli geçici ayni bağış belgesi adı altında ...Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Merkezi"ne ait bir adet bağış belgesi bulunduğu, bu belgeye dayanılarak malların borçluya ait olduğunun kabulünün hakkaniyete uygun olmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
    Dava konusu haczin, İİK"nun 8. maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli kabul edilen haciz tutanağına göre ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, bu adresin aynı zamanda borçlunun mernis sistemine kayıtlı adresi olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple, somut olayda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir.
    Davacı 3. kişi tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş ve ayırt edici niteliği bulunmayan faturalar, yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi, yine borcun doğumundan sonra düzenlenmiş adi yazılı kira sözleşmesi de bu doğrultuda, yasal karinenin aksinin ispatına yarayacak belgelerden değildir.
    Ayrıca; davacının dayandığı faturanın ve faturanın kayıtlı olduğu ticari defterlerin tetkiki, özel ve teknik bilgi gerektiren bir husustur. Nitekim Mahkemece de bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan bilirkişi raporunda, davacının 11/09/2014 tarihinden önce “....” adresinde şube açtığı ve bu şubeye 11/09/2014 tarihli 48722 numaralı fatura ile 30.950,00-TL tutarında mal gönderdiği, iş yeri şubesi açılışı için 11/09/2014 tarihinde vergi dairesine verilen dilekçeye dayanarak 25/09/2014 tarihinde vergi dairesi yoklama memurlarınca yapılan tescil kayıtlarında şubenin 12/09/2014 tarihinde 30.000-TL mal mevcudu ile işe başladığının kayıt altına alındığı, davacının yasal kayıtlarında 2014 yılı Eylül sonu itibari ile 17.820,50-TL tutarında mal stoku bulunduğu, haczedilen malların davacıya ait olmasının bu nedenle mümkün olmadığı bildirilmiştir. Her ne kadar HMK"nın 282. maddesinde hakimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer dellillerle birlikte serbestçe değerlendireceği belirtilmiş ise de, bu husus hakimin bilirkişi yerine geçerek karar vermesi anlamında yorumlanamaz. Mahkemece, işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre, verilen raporu yetersiz, noksan veya müphem görürse Mahkeme, HMK’nun 281. maddesi gereğince, bilirkişiden açıklama için ek rapor isteyebileceği gibi, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturarak yeni bir rapor da alabilir. Bu itibarla, Mahkemece, davacının yasal kayıtlarında 2014 yılı Eylül sonu itibari ile 17.820,50-TL tutarında mal stoku bulunduğunu, haczedilen malların davacıya ait olmasının bu nedenle mümkün olmadığını bildiren bilirkişi raporunun aksine yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Tüm bu olgular karşısında, mülkiyet karinesinin aksini ispatlayamayan 3. kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. .
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 513,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden iadesine 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi