Esas No: 2021/406
Karar No: 2022/27
Karar Tarihi: 09.02.2022
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/406 Esas 2022/27 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/406 E. , 2022/27 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/406
Karar No : 2022/27
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
(Önceki unvan: … Pazarlama ve Dağıtım Anonim Şirketi)
(Daha önceki unvan: … Gıda Pazarlama ve Dağıtım
Anonim Şirketi)
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2009 yılının Ocak ila Aralık dönemlerinde indirimli orana tabi teslimler nedeniyle yüklenilen ve ilgili dönemlerde indirim konusu edilemeyen katma değer vergilerinin yeminli mali müşavir tasdik raporuna istinaden iadesi istemiyle izleyen yıl içerisinde yapılan başvurunun, genel idare giderlerinden verilecek pay ve amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin olarak yüklenilen 95.787,17 TL tutarını aşan kısım yönünden reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:
Davacının iade ve mahsup talebine esas olan … tarih ve … sayılı yeminli mali müşavirlik katma değer vergisi iadesi tasdik raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:
i. Mükellefin teslimleri indirimli orana tabi gıda ve ihtiyaç maddelerinin satışlarına ilişkin olmakla birlikte indirimli orana tabi teslimlere ilişkin girdileri genel oranlı katma değer vergisine tabidir.
ii. Mal alışlarının gerçek olduğu, satıcı firma kayıtlarına doğru olarak kaydedildiği ve ilgili dönem katma değer vergisi beyannameleriyle beyan edildiği tespit edilmiştir.
iii. Mükellefin 2009 yılının Ocak ila Aralık dönemlerinde indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği 896.423,80 TL tutarındaki katma değer vergisinin mahsuben ya da nakden iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı adına iade ve mahsup talebine ilişkin olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:
i. Yapılan karşıt incelemeler neticesinde mükellef tarafından yüklenilen katma değer vergisi ile ilgili alışların gerçek olduğu sonucuna varılmıştır.
ii. Mükellef pazarlama konusunda faaliyet göstermekte olup almış olduğu ürünleri aynı şekilde satmakta ve aynı oranda katma değer vergisi uygulamaktadır. Herhangi bir imalat faaliyeti yoktur. Bu durumda alınıp satılan ürünler bakımından katma değer vergisi oran farkı bulunmadığından indirimli orana tabi teslimler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin iade talebi yerinde değildir.
iii. Ortak genel giderlere ilişkin fatura alınan firmalar hakkında sahte belge düzenlediklerine dair olumsuz tespite rastlanılmamıştır.
iv. Genel idare giderlerinden verilecek pay ile amortismana tabi kıymetlere ilişkin yüklenilen 95.787,17 TL tutarındaki katma değer vergisine ilişkin iade talebinin dikkate alınması gerekmektedir.
Söz konusu vergi inceleme raporu davacının pazarlama alanında faaliyet gösterdiği, herhangi bir imalat faaliyetinde bulunmadığı ve alınıp satılan ürünler bakımından katma değer vergisi oran farklılığı bulunmadığı varsayımına dayanmaktadır. Ancak davacının pazarlama alanında faaliyet gösterdiği ve herhangi bir imalat faaliyetinde bulunmadığı varsayımdan uzak ve somut delillerle ortaya konulmamaktadır. Bu nedenle iade ve mahsup talebinin genel idare giderlerinden verilecek pay ve amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin olarak yüklenilen 95.878,17 TL tutarındaki katma değer vergisini aşan kısmı yönünden reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 10/12/2019 tarih ve E:2016/3221, K:2019/7030 sayılı kararı:
119 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nde indirimli orana tabi işlemlerde iade tutarının, indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın sonraki döneme devreden katma değer vergisi ile karşılaştırılması sonucu belirleneceği düzenlenmiştir. Bu hesaplama yapılırken indirimli orana tabi işlemler üzerinden hesaplanan verginin bu işlemler nedeniyle yüklenilen vergiden yüksek olduğu dönemlerdeki tutarlar arasındaki farkın cari dönem sonu iade edilebilir katma değer vergisi tutarından düşüleceği, diğer taraftan indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın, % 1 oranına tabi işlemler için işlem bedelinin % 17'sini, % 8'e tabi işlemler için ise işlem bedelinin % 10'unu aşan kısmının, iade hesabına dahil edilmeyeceği belirtilmiştir. Azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedelinin dikkate alınacağı, ay içi hesaplamalarda azami iade edilebilir tutarın aşılmasının bu durumu değiştirmeyeceği, ancak işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalara ilişkin olarak yüklenilen verginin, azami iade tutarını aşması halinde, mükellefin iade talebinin, aşan kısım için münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceği düzenlenmiştir.
İade talebi üzerine düzenlenen vergi inceleme raporunda, pazarlama konusunda faaliyet gösteren davacının herhangi bir imalat faaliyeti olmadığı, alınıp satılan ürünler bakımından katma değer vergisi oran farklılığı bulunmadığı, bu nedenle davacının indirimli orana tabi teslimlerden kaynaklı katma değer vergisi iade alacağının olmadığı hususları tespit edilmiş, katma değer vergisi oranları bakımından %8 ve %18 oranlı ayrı matrahlar oluşturulmak suretiyle genel idare giderlerinden verilecek pay ile amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergilerinin iadesi talebinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Bu durumda davacının yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği katma değer vergilerinin iadesi istemiyle yapılan başvuru üzerine tesis edilen işlemin davaya konu yapılan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:
Vergi mahkemesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Vergi oranı indirilen teslimler nedeniyle aynı şekilde indirimli orana tabi olarak yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında iadesinin talep edilmesine engel teşkil eden herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının iade talebi üzerine indirimli orana tabi olarak alınıp satılan ürünler bakımından ibraz edilen alış-satış listeleri ile iade edilecek tutarın hesaplanmasına ilişkin hesap tablosu karşılaştırılmak suretiyle herhangi bir inceleme yapılmaksızın bu teslimler bakımından iade talebinin yerinde olmadığından bahisle talebin reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bununla birlikte 2009 yılının Ocak ila Aralık dönemlerinde yüklenilen katma değer vergisinin iadesinin izleyen yıl içerisinde talep edildiği dikkate alındığında genel ortak gider ve amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin hesaplanmasında gerek iade talebine konu teslimlerin gerçekleştiği gerekse iade başvurusunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunmayıp 23/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 119 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin uygulanamayacağı tabiidir.
Bu nedenlerle davacının iade talebinin 95.787,17 TL tutarını aşan kısım yönünden reddine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından davanın kabulü yönündeki mahkeme kararına yöneltilen temyiz isteminin bu gerekçeyle reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı tarafından, 2009 yılının Ocak ila Aralık dönemlerinde indirimli orana tabi teslimler nedeniyle yüklenilen ve ilgili dönemlerde indirim konusu edilemeyen katma değer vergilerinin izleyen yıl içerisinde yeminli mali müşavir tasdik raporuyla iadesi istenilmiştir.
İade talebine esas olan … tarih ve … sayılı yeminli mali müşavir raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:
i. Mükellef gıda, temizlik ve ihtiyaç maddeleri ticareti işi ile iştigal etmektedir.
ii. Yapılan incelemede mükellefin defter kayıtları ile bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelerin usulüne uygun olduğu, kayıt nizamına uyulduğu, işlemlerin genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olarak muhasebeleştirildiği ve beyan edilen katma değer vergisi tutarlarının verilen düzeltme beyannameleri de dikkate alındığında doğru olduğu tespit edilmiştir.
iii. Katma değer vergisi iade istemi, girdileri genel oranlı katma değer vergisine tabi olduğu halde teslimleri indirimli orana tabi gıda ve ihtiyaç maddelerinin satışlarından kaynaklanmaktadır.
iv. Mükellefin 2009 Ocak ila Aralık dönemlerinde devreden katma değer vergisi bulunmakta ve Aralık dönemi itibarıyla ödenecek katma değer vergisi bulunmamaktadır.
v. Mal ve hizmet alışlarına ilişkin katma değer vergisi listeleri rapora eklenmiştir. Söz konusu alışların %89'u yurt dışından ithal edilen ve katma değer vergileri gümrükte ödenen emtialara ait olup mükellefin alışlarının gerçek olduğu tespit edilmiştir.
vi. Satış faturaları listesi yaklaşık iki bin sayfa olduğundan cd ortamında rapora eklenmiştir.
vi. Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen 74, 76, 85 ve 99 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile belirlenen usul ve esaslar dikkate alındığında mükellefin 2009 yılının Ocak ila Aralık dönemlerinde indirimli orana tabi işlemleri nedeniyle yüklendiği ancak indirim yoluyla gideremediği 896.423,80 TL tutarındaki katma değer vergisinin mahsuben yada nakden iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı adına iade ve mahsup talebine ilişkin olarak düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:
i. Yapılan karşıt incelemeler neticesinde mükellef tarafından yüklenilen katma değer vergisine ilişkin alışların gerçek olduğu sonucuna varılmıştır.
ii. Mükellef şirket yetkilisine 2009 Ocak ila Aralık dönemlerine ilişkin olarak iade talebinin tam olarak ne olduğu sorulmuştur. Şirket yetkilisi cevaben, ana sözleşmede yazılı faaliyet konularında faaliyet gösterildiğini, distribütörlük yapılan firmaların bulunduğunu belirtmiş, ilgili dönemde indirimli orana tabi olarak yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin %1, %8, %18 oranlarında olduğunu, satışların da aynı ürünlerin teslimleri şeklinde gerçekleştiğini dolayısıyla aynı oranda katma değer vergisine tabi olduğunu, faaliyetlerinin içinde imalat olmadığını pazarlama faaliyetinde bulunduklarını ifade etmiştir.
iii. Mükellef tarafından aynı orana tabi olarak alınıp satılan ürünler bakımından katma değer vergisi oran farkı bulunmadığından yüklenilen katma değer vergisinin iade talebi yerinde değildir. Ancak genel idare giderlerinden verilecek pay ile amortismana tabi kıymetlere ilişkin yüklenilen katma değer vergisi için iade talebi dikkate alınacaktır.
iv. Ortak genel giderlere ilişkin bilgiler mükellef tarafından cd ortamında ibraz edilmiş ve fatura alınan firmalar hakkında sahte belge düzenlediklerine dair olumsuz bir tespite rastlanmamıştır.
iv. Mükellefin ortak genel gider matrahı %8 ve %18 oranında yüklenilen vergilere göre ayrılmış ve 119 seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğine göre %18 oranında katma değer vergileri için %17, %8 oranında katma değer vergileri için %7 üst sınırı dikkate alınarak oluşturulan hesap tablosuna göre 95.787,17 TL tutarındaki katma değer vergisinin iade edilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden davacının katma değer vergisi iade isteminin 95.787,17 TL'yi aşan kısmı davalı tarafından … tarih ve … sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Davacı, dava ve savunmaya cevap dilekçelerinde, defter ve belgeleri üzerinde gerekli incelemenin yapılmadığını, hangi malın hangi oranda vergiye tabi olarak alındığı ve bu mallar için sonradan malın maliyetini etkileyecek ödemelerin bulunup bulunmadığına ilişkin herhangi bir incelemenin yapılmadığını, yalnızca genel ortak giderlere ilişkin alış listesinin incelendiğini belirtmiş ve indirimli orana tabi teslimlerinin maliyetine ilişkin olarak yüklenilen katma değer vergilerine ilişkin genel orana tabi alışlar listesi ibraz etmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
3095 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 28. maddesinde, katma değer vergisi oranının, vergiye tabi her bir işlem için % 10 olduğu, Bakanlar Kurulunun bu oranı, dört katına kadar artırmaya, % 1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un "Vergi indirimi" başlıklı 29. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunup iade edilmeyeceği hükme bağlandıktan sonra, şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği düzenlenmiş, Maliye Bakanlığının bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Madde hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca düzenlenip 14/09/2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 74 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nde iade uygulaması ile ilgili olarak usul ve esaslar belirlenmiştir.
Buna göre:
i. İade tutarının hesaplanmasına her takvim yılının Ocak ayı itibarıyla başlanacaktır.
ii. Ocak döneminde varsa indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergiler ile indirimli orana tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergi, defter ve belgeler esas alınarak mükellefler tarafından hesaplanacaktır. İndirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen vergiden hesaplanan vergi çıkarılarak ilk hesaplama yapılacaktır. Bu ilk hesaplama aynı dönem beyannamesinde yer alan "sonraki döneme devreden vergi" tutarı ile karşılaştırılacaktır.
iii. Beyannamede sonraki döneme devreden vergi yer almıyorsa, Ocak dönemi için indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergi tutarı yıllık iade hesabına dahil edilmeyecektir. Sonraki döneme devreden vergi mevcutsa ve indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergi ile bu işlemler nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi arasındaki vergi farkını aşıyorsa, bu vergi farkının tamamı, aşmıyorsa devreden vergi tutarı "aylık iade edilebilir vergi" olarak kabul edilecektir.
iv. Bu hesaplama Şubat dönemi için de yapılarak, Şubat döneminde varsa indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergiler ve bu işlemlerle ilgili olarak hesaplanan katma değer vergisinin farkı hesaplanacak, bu fark Ocak dönemine ait iade edilebilir vergi ile toplanacak, bu toplam Şubat dönemi beyannamesinde yer alan sonraki döneme devreden vergi tutarı ile mukayese edilecektir. Sonraki döneme devreden vergi yoksa, ilk iki ay yıllık iade hesabına dahil edilmeyecektir. Devreden vergi mevcutsa ve yukarıda hesaplaması verilen toplamı aşıyorsa toplamın tamamı yıllık iade hesabına dahil edilecek, devreden vergi sözü edilen toplamı aşmıyorsa, Şubat dönemi beyannamesindeki devreden vergi tutarı ilk iki ay için "iade edilebilir vergi" olarak dikkate alınacaktır.
v. Bu hesaplamalar Aralık ayına kadar diğer aylar için de yukarıdaki açıklamalara göre yapılacaktır. Aralık ayındaki indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergiler ile bu işlemlerle ilgili olarak hesaplanan vergi arasındaki fark, Kasım sonu itibariyle hesaplanan "iade edilebilir vergi" ile toplanacaktır. Bu toplam Aralık ayı devreden vergisi ile mukayese edilecek, devreden vergi yoksa 1999 yılına ilişkin olarak iade talep edilmeyecektir. Devreden vergi mevcutsa ve tutarı bu toplamı aşıyorsa bu toplam, aşmıyorsa Aralık ayındaki devreden vergi tutarı 1999 yılı için "iade edilebilir vergi" olarak dikkate alınacaktır.
vi. 23/09/2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 76 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'ne göre, indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergilerin hesabına, genel imal ve idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen vergiler dahildir. Bu konuyla ilgili olarak önceki Genel Tebliğlerde yer alan açıklamalara uyulmak kaydıyla, indirimli orana tabi işlemlerde genel imal ve idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen vergilerden bu işlemlere isabet eden tutarlar iade hesabına dahil edilecektir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, vergi oranı indirilen teslimler nedeniyle yüklenilip yılı içinde mahsuben iade edilemeyen katma değer vergileri yönünden, tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mahsuben iade edilebileceği düzenlenmiş ve Maliye Bakanlığına buna ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi vermiştir.
Vergi nispeti indirilen teslimler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin iadesi öncelikle iade hakkı doğuran işlemin gerçekleşmiş olması, bu işlem nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak bir verginin yüklenilmiş olması ve yüklenilen verginin indirim yoluyla telafi edilememiş olmasına bağlıdır. İade talebinde bulunulan dönem beyannamesinde sonraki döneme devreden verginin bulunması yüklenen verginin indirim yoluyla telafi edilemediğini göstermektedir. Bu durumda iade talebi için dilekçe ile başvurulup istenilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi üzerine yüklenilen katma değer vergisinin Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan kısmı iade edilebilecektir.
Bununla birlikte, esas itibarıyla indirimli orana tabi işlemlerde iadelerin, genel oranda mal alışı yapılan hallerde ortaya çıkması beklenir. Ancak indirimli orana tabi teslime konu malın aynı orana tabi olarak alınıp satılması halinde de düşük kar marjları, yüksek genel giderler veya amortismana tabi iktisadi kıymet giderleri gibi nedenlerle indirimle telafi edilemeyen katma değer vergisinin ortaya çıkması mümkündür. Bu gibi hallerde Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında iade talep edilmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak bu durumda iade talebine konu yüklenen katma değer vergilerine ilişkin alış listesi ile indirimli orana tabi olarak yapılan satış listesinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve oluşturulan hesap tablosunun yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak oluşturulup oluşturulmadığı incelenerek iade talebinin yerine getirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacı, yeminli mali müşavir raporuyla ilgili vergilendirme dönemlerinde indirimli orana tabi teslimleri nedeniyle yüklendiği ve indirim yoluyla telafi edemediği katma değer vergilerinin iadesini talep etmiştir. Davacı hakkında yapılan inceleme neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporunda, davacının alım ve satımlarının gerçek olduğu ancak herhangi bir imalat faaliyeti bulunmaksızın indirimli orana tabi olarak alınıp satılan ürünler bakımından katma değer vergisi oran farkı bulunmadığından yüklenilen verginin iade talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir. Vergi inceleme raporunda davacı tarafından gerçekleştirilen teslimlere ilişkin olarak yeminli mali müşavir raporuna ekli alış ve satış listeleri ile iadesi gereken tutara ilişkin olarak oluşturulan hesaplama tablosunun incelenmediği görülmektedir. İnceleme elemanı tarafından genel idare giderlerinden verilecek pay ile amortismana tabi kıymetlere ilişkin iade talebi dikkate alınarak buna ilişkin alış ve satış listeleri incelenerek 119 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği uyarınca oluşturulan hesaplama tablosuna göre iade edilmesi gereken katma değer vergisi tutarı 95.787,17 TL olarak belirlenmiştir.
Olayda her ne kadar indirimli orana tabi olarak alınıp aynı orana tabi olarak satılan ürünler bakımından indirim konusu edilemeyen katma değer vergisinin oluşmaması beklenirse de bu teslimler bakımından yukarıda anılan çeşitli nedenlerle iadeye konu edilecek vergi ortaya çıkabilecektir. Ayrıca indirimli orana tabi teslimlerde iade hakkının doğabilmesi için imalatçı olma şartı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla vergi inceleme elemanı tarafından davacının gerçekleştirdiği teslimlere ilişkin alış ve satış listeleri ile iade tutarının hesaplanmasına ilişkin hesaplama tablosu incelenip iadesi talep edilen tutarın hukuka uygun olarak tespit edilip edilmediğinin incelenmesi gerekirken bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın söz konusu teslimlere ilişkin talebin reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan, vergi inceleme elemanınca, genel ortak giderler ile amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklenilen katma değer vergileri yönünden inceleme ve araştırma yapılmış olsa da davacı tarafından 2009 yılının Ocak ila Aralık dönemlerinde yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen verginin izleyen yıl içerisinde iadesinin talep edildiği dikkate alındığında, bu hesaplamada 23/06/2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 119 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin, geriye yürümezlik ilkesi uyarınca esas alınamayacağı ve ilgili dönemde yürürlükte bulunan mevzuata göre hesaplama yapılması gerektiği açıktır.
Bu nedenle, mahkemece yukarıda belirtilen hususlar ortaya konulmak ve re'sen araştırma ilkesi uyarınca gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle iade talebine konu yüklenilen katma değer vergilerine ilişkin alış listesi ile indirimli orana tabi teslimlere ilişkin satış listesi ve iadesi talep edilen tutara ilişkin hesaplama tablosu incelenerek iadesi talep edilen tutarın hukuka uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığı tespit edildikten sonra yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3-Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
XX- KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.