Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/175
Karar No: 2020/2521
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/175 Esas 2020/2521 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/175 E.  ,  2020/2521 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli ve 2016/276 esas, 2017/61 sayılı kararını müteakip, sanığın 15/09/2017 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 16/05/2019 tarihli ve 2019/54 esas, 2019/201 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
    1-Dosya kapsamına göre;
    7201 sayılı Kanunun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” şeklindeki düzenleme ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilip, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanunun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği nazara alındığında; sanığın yokluğundan verilen hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına dair Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 08/03/2017 tarihli kararının doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşıldığından yapılan işlemin usulsüz olduğu, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ilişkin karar kesinleşmediğinden denetim süresinin başlamasından da söz edilemeyeceği ve bu bakımdan denetim süresinde işlenmiş bir suçun da bulunmadığının kabulü gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesinde;
    2-Kabule göre de;
    Sanığın adlî sicil kaydının incelenmesinde, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmadığının anlaşılması karşısında, tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” şeklindeki düzenleme gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde; isabet görülmediği gerekçeleriyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 30/12/2019 gün ve94660652-105-61-17420-2019-Kyb sayılı istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/01/2020 gün ve 2020/1419 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Tebligat Kanunun 21. maddesinin 2. fıkrasında 11.01.2011 tarihinde 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile yapılan değişiklik ile "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" açık hükmü karşısında mahkemece gerekçeli kararın sanığın savunmasında belirttiği aynı zamanda mernis adresi olan “...” adresine muhtarlığa teslim edilmek ve 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmak suretiyle Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, bu madde uyarınca adresin sistemde kayıtlı adres olması sebebiyle Tebligat Kanununun 21/1. maddedeki koşulların yerine getirilmesinin gerekmediği, haber kağıdının kapıya yapıştırılması ve muhtarlığa teslimi ile tebliğin yapılmış sayılacağı, dolayısıyla yapılan tebligatta bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla hükmün açıklanmasında bir isabetsizlik görülmediği,
    2-Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma olarak tespit edilen eyleminden dolayı TCK"nın 179/3, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacağı, TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suç tarihinde sabıkasız olan sanık hakkında açıklanması geri bırakılmış olan hükümde belirlenen 25 gün hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz olduğu anlaşılmakla;
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Adalet Bakanlığının Sürmene Asliye Mahkemesinin 16/05/2019 tarihli ve 2019/54 esas, 2019/201 karar sayılı kararına yönelik,
    A-)1.paragrafta yer alan Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteminin REDDİNE,
    B-)2.paragrafta yer alan kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca KABULÜNE,
    Sürmene Asliye Ceza Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2019/54 esas, 2019/201 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, CMK"nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasında yer alan "25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" cümlesinden sonra gelmek üzere “Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hükme göre, takdiren aynı Kanunun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilerek TCK"nın 52/2. maddesine göre günlüğü 20 TL"den sanığın neticeten 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde bir paragraf eklenmesi, yine hükmün hak yoksunluğunu içeren paragrafının hükümden çıkarılması ile diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi