16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5326 Karar No: 2019/1075 Karar Tarihi: 20.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5326 Esas 2019/1075 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olduğu ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtiliyor. Temyiz talebi reddedilmeyen kararda, Anayasa Mahkemesi'nin 53. maddeye ilişkin yürürlükte olan iptal kararının gözetilmesi gerektiği vurgulanarak, yargılama sürecinde usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edildiği ifade ediliyor. Kararın sonunda, suçun kanun maddeleri TCK'nin 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nin 62, 53, 58/9, 63 olduğu belirtiliyor.
16. Ceza Dairesi 2018/5326 E. , 2019/1075 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereği mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.