22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/2556 Karar No: 2012/4811
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/2556 Esas 2012/4811 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2012/2556 E. , 2012/4811 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi TARİHİ : 04/12/2009 NUMARASI : 2009/81-2009/824
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 25.04.2008 tarihinde plesiyer elamanı olarak çalışmaya başladığını, bu çalışmasının fesih tarihi olan 03.02.2009 tarihine kadar sürdüğünü, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından hiç bir gerekçe gösterilmeden ve yazılı bildirimde bulunulmadan feshedildiğini, fesih işleminin haksız ve geçersiz olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve buna bağlı kanuni sonuçların hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin distribütörlüğünü yaptığı ...gıda ürünlerinin satış elemanı olarak çalıştığını, şirketin izni ve haberi olmadan satış yapılmayan müşterilere fatura düzenleyerek mal verdiğini, belge alınmadığı için mal bedellerinin tahsil edilemediğini, bu suretle şirketin zarara uğradığını, davacıdan açıklama istendiğinde işten ayrıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, davacının eylemine göre fesih yaptırımının ağır olduğu gerekçesiyle istek hüküm altına alınmıştır. Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir. Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır. Somut olayda, iş sözleşmesinin fesih tarihi 03.02.2009 olduğundan, 2009/1 ve 2. aylarında davalı işyerinde ülke genelinde aynı işkolunda çalışan işçi sayısının davalı işyerinden, SGK"dan ve Bölge Çalışma Müdürlüğünden sorularak tespit edilmesi, buna göre davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olup olmadığı belirlendikten sonra işin esasına girilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.