11. Hukuk Dairesi 2017/5057 E. , 2019/4262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/03/2017 tarih ve 2015/43-2017/42 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekillerince istenmekle duruşma için belirlenen 11.06.2019 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının sorumluğunda bulunan bir inşaat alanındaki kazı ve hafriyat çalışmaları sebebiyle toprak kayması meydana geldiğini, bu olayın neticesinde geniş kapsamlı paket sigorta poliçesi ile sigortalanmış bulunan müvekkilinin sigortalısına ait trafo direği ile bir kısım ekipmanların zarar gördüğünü, hasar bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek, şimdilik toplam 36.498,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin inşaat hafriyatında genel kaidelere uyduğunu ve gerekli tedbirleri aldığını, bu zararın meydana gelmesinde Ayancık Belediyesi İmar Müdürlüğü"nün, elektrik direğini yapan işletmenin ve hiçbir rapor alınmadan ekipmanları parçalayarak yerinden alan Ayancık Kaymakamlığı"nın kusuru bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, 08/02/2015 tarihinde davalının sorumluluğunda bulunan inşaat alanında yer kayması sonucunda davacının sigortalısına ait trafo direği ile bir kısım ekipmanların zarar gördüğü, zararın davacı tarafından sigortalısına ödendiği, davalının inşaat alanında çalışmaya başlamadan önce gerekli tedbirleri alması gerektiği, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin kazada kusurun %100 oranında davalıya ait olması nedeniyle davacının davalıdan rücu talebinin haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 31.713,12 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu bedele son ödeme tarihi olan 28/05/2012 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.593,34 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 393,00 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 11/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.